[Dikkat]: Bu yazıda bahsedilen işgal; 1947, 1960, 1980 vesaire yıllarına ait değildir. Bu yazılanlar 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve müdahale edilmediği müddetçe devam edecek bir işgaldir. Tahtakurularının, hamamböceklerinin bir evi adım adım sarması gibi yavaş yavaş ve hergün büyük bir sinir harbi ile ilerlemektedir.
2014’ü hatırlar mısınız? Suriye kanıyor, Filistin ağlıyordu. Gazzeye hergün sahur ve iftar vaktinde bombalar düşüyor, İsrail silah endüstrisi yeni ürettikleri bütün silahları Gazze halkı üzerinde deneme imkanı buluyordu. (Bu tabi apayrı bir yazının konusu, Youtube’da bunların vidyoları mevcut Gazzeyi devamlı farklı silahlarla bombalıyorlar, vidyolarını kaydediyorlar ve bu silahların satışında bu vidyoları kullanıyorlar).
Gündemimiz malum çok yoğun. Dengesiz Türkiye siyasetçileri, beberuhi gazeteciler ile geçen günler. Ve zaman, Filistindeki Suriyedeki, Mısırdaki müslümanların aleyhine işlemeye devam ediyor. Boğazlarına 1947 yılında geçirilen idam düğümü hergün sıkılıyor, gün ve gün Batı Şeria toprakları İsrailli Siyonist Yahudi işgalciler (batı yerleşimci diyor bunlara) tarafından ele geçiriliyor.
Belki yakın zamanda Filistin haritalarına baktıysanız, nasıl küçücük adacıklar haline geldiğini görmüşssünüzdür. Peki nasıl oluyorda bu topraklar gıdım gıdım bu şekilde Filistinlilerin elinden gidiyor? Öyle kahpece, öyle haince, öyle şerefsizceki nereden başlamak gerekiyor bilemiyorum. Dilim döndüğünce adım adım size Batı Şerianın ve Filistin’in nasıl işgal edildiğini anlatmaya çalışacağım. Burada bir parantez açarak, “ah bu Araplar, Filistinliler topraklarını sattılar, islam davasına ihanet ettiler” diyenlerin kulakları çan gibi çınlasın. Filistindeki gündelik hayatta yaşanan zulümlerin vidyolarının sadece bir buklesini yazının altına ekledim. Onların nasıl bir zulüm, baskı, mobbing altında olduğunu bilseniz, yüzünüz kızarır, utanır, o söylediğiniz laflar ağzımdan çıkacağını boğazımı testereyle kesselerdi keşke dersiniz. Okumaya devam et