İçeriğe atla

21. YY Milletleri Devletsizleştirme Yüzyılı

Eğer duymayanınız varsa rahmetli Aytunç Altındal’ı (Aytun Altındal) Youtube’dan bulup izlemenizi tavsiye ederek başlamak istiyorum. İçinden geçtiğimiz süreç ve anlam veremediğimiz birçok olayla ilgili göz açıcı, basiret ve feraset yüklü birçok beyanatını bulabilirsiniz.

Arap coğrafyasıyla başlayan ve sırasıyla Türkiye, Doğu Avrupa ve bilahere diğer ülkelere sıçrayacak bir” devletsizleştirme projesiyle” karşı karşıyayız. Devletleri yönetenlerin gizli sandıkları kirli ilişkiler, daha da kirli ekipler tarafından ifşa edilmek suretiyle çok ciddi bir düzensizlik, anarşi ve çatışmaların yaşanacağı bir sürece girdik. Bu süreç neticesinde, coğrafya dersinden bildiğimiz adeta yer kara parçalarının oynaması, sınır sandığımız yerlerin değişmesi, devlet sandığımız bölgelerin başka güçler tarafından yönetilmesi gibi bir süreçten bahsediyoruz. “Yeni Dünya düzeni” ismiyle de anılan bu süreç Aytunç Altındal’ın tespitine göre 1989 yılında başladı. Yine kendisinin anlatımıyla 36 yıllık sürecek bu süreçte, hepimiz bildiğimiz ve inandığımız herşeyin aslında öyle olmadığını görmek zorunda bırakılacağız. Bu şekilde olması neticesinde, çok ciddi bir güvensizlik-huzursuzluk ve savaş ortamı oluşacak. Bu 36 yıllık süreçleri, Aytunç Altındal’ın 1989 yıl tercihini dayanak alarak alttaki şekilde kendimce yorumluyorum:
1881 – 1917 süreci – Dünya çapında kafa karışıklığının başladığı süreç
1917 – 1953 süreci – acıların çekildiği süreç
1953 – 1989 süreci – sefa sürülerek bu süreçte yeni nesillerin geçmişi unutmasını sağlanması
1989 – 2025 süreci – Dünya çapında kafa karışıklığının başladığı süreç
2025 – 2061 süreci – acıların çekileceği, muhtemelen büyük savaşların olacağı dönem
2061 – 2097 süreci – tekrar bir keyif, neşenin temin edilip tarihin unutulacağı dönem

Bu yazıyı okuyan genç arkadaşlarımıza, şiddetle sahih tarih kitapları bulup okumalarını tavsiye ederim çünkü günümüzün bütün dertlerinin şifası tarihte mevcut. Şu an yaşananların hepsi tarihte onlarca kez yaşanmış ve aynı acılar çekilmiş, tarihten ders çıkartanlar bu fırtınalı ortamlardan hep sağ ve salim çıkmıştır.

İçinde bulunduğumuz süreçte, devletsizleştirme projesinin en büyük ayağı, “açık istihbarat” denilen, internete saçılmış bilgi ve verilerin, analiz-sentezden geçirilmesi, bu bilgilerin sistemin içine enjekte edilmiş kişilerden elde edilen diğer istihbaratlarla birleştirilmesi suretiyle, toplumları galeyana getirilecek şekilde ifşa edilmesinden geçiyor. Bunlar ifşa edildikçe, “ne kerizmişiz”,”ne salakmışız”,”aldanmışız” diyen yüzbinler sistemi düzeltme aklını göstermek yerine, içlerine yerleştirilen provakatörler vasıtasıyla anarşiye kayıyorlar. Akl-ı selim ile acaba biz neredeyiz, bu sistemi en başından nasıl tesis edebiliriz demek yerine, insanlar kendi elleriyle büyük bir buhranın ve karışıklığın içine itiliyor.

Bu blogda bundan önce dile getirdiğim gibi, bu sistemi yönlendirmeye çalışan ekiplerin nihai hedefi bu sefer Amerika imparatorluğunu yıkmak suretiyle yerine Büyük İsrail projesi olarak hayal ettikleri, ortadoğuda Hz. Davudun veya Hz. Süleyman’ın yönettiği tarzda bir imparatorluk hayal ediyorlar. Zamanın ve mekanın öneminin kalmadığı, istedikleri zaman çok büyük kütleleri yerinden taşıyabildikleri çok büyük bir güce sahip bir imparatorluk hayalini yaşayan bu zümre, Wallstreet’ten trilyonlarca doları 2001-2008 sürecinde, bütün dünyaya göstere göstere çaldıkları halde, karşılığında hiçbir cezaya tabi tutulmadılar. Dünyada çok büyük bir fesat peşinde koşan bu zümreyi Kuran-ı Kerim’de birçok kez anlatılırken şahit oluyoruz. Kuran-ı Kerim’de fesat çıkarmayla ilgili mevzuların çoğunun İsrail oğullarıyla ilgili bölümlerde geçmesi ise çok dikkat çekicidir. Kendileri birçok kez uyarılmalarına rağmen, son bir kez daha dünya çapında çok büyük bir fesat peşinde koşmaktadırlar.

Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler. (Bakara 11)

Hani, Mûsâ kavmi için su dilemişti. Biz de, “Asanı kayaya vur” demiştik, böylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” demiştik. (Bakara 60)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php