İçeriğe atla

Tasarruflarımız yavaş yavaş yabancıların kontrolüne geçiyor

Bir ülkenin enflasyonunun ayarlanması, para politikasının uygulanması ve denetlenmesi Merkez Bankasının görevidir. Merkez Bankası bu politikasını bankalarla birlikte yürütmektedir. Bankalar; tasarruf sahipleri ile kredi almak, yatırım yapmak isteyen girişimciler arasında aracılık yapan kuruluşlardır. Bankalar olmasaydı bizim tasarruflarımız yastığımızın altında kalır ve girişimcilere ulaşamazdı. Girişimciler finansman sağlayamadıkları için herhangi bir yatırımda bulunamazlardı. Bir ülkede yeni bir yatırımın olmaması demek o ülkenin büyüyememesi demektir aynı zamanda. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman bankaların bir ülke ekonomisi için ne denli önemli oldukları gayet iyi anlaşılmaktadır.

Fakat günümüzde tamamı Türk sermayeli banka neredeyse bulunmamaktadır. Yabancı sermayeli bankaların oranı %70’lere varmaktadır. Bir ülke için ne denli önemli olan bankaların yabancılar tarafından kontrol edilmesi, satın alınması demek o ülke için ciddi tehlike demektir. Bankalar piyasalara tasarrufçulardan aldığı paraları pompalamadıkları zaman ne olur? Ülkede üretim yavaşlar hatta durma noktasına gelir.

Avrupa Birliği ülkelerinde; Almanya’da yabancı sermaye payı yüzde 5, İtalya’da yüzde 8, İspanya’da yüzde 10, Hollanda’da yüzde 11, Danimarka’da yüzde 17, Avusturya, Fransa ve Yunanistan’da yüzde 19′ dur. Avrupa Birliğine üye ülkelerde bankalardaki yabancı payları bu seviyelerdeyken bizde %50lerde bir seviyelerdedir. IMF’nin işbirliği yaptığı diğer ülkelerde de yabancı payları %40 gibi seviyelerden %100 seviyelerine ulaşmaktadır.Peki bizim yabancı ülkelerde payımız var mı? Ne yazık ki şubemiz bile yok.

Ülkemizdeki bankalar artık yabancılar tarafından kontrol edilir duruma gelmektedir. Siz bir bankaya gidip girişimde bulunmak için kredi talebinde bulunduğunuz vakit, o kredinin verilip verilmemesine banka karar verecektir. Kimi kuruluşlar var ki kendilerine özel finansman sağlamak için banka satın almaktadırlar. Siz de aynı sektörde hizmet veren bir kuruluş olarak gidip o bankadan yüklü miktarda kredi alabilir misiniz? Yabancı yatırımcılar elbette kar etme amacı ile gelmiş ve bankaları satın almışlardır. Ülkemiz gelişmekte olan bir ülkedir ve bu gelişmenin devam etmesi için sürekli yeni yatırımların, yeni girişimlerin olması gerekmektedir. Bunun için de piyasalardaki tasarrufçuların birikimlerine ihtiyaç vardır. Fakat küçük ve orta ölçekli şirketler kredi vermek için riskli şirketlerdir. Yabancı sermayeli bu bankalar riskli kredi vermektense büyük ve riski diğer şirketlerden çok daha az olan şirketlere kredi vermeyi seçerler. Bu nedenle de küçük ve orta ölçekli şirketler gerekli finansmanı bulamadıkları için istedikleri yatırımı yapamazlar ve ülke gelişimine katkı sağlayamazlar.Hele ki bir kriz döneminde bu yabancı yatırımcıların bankalardan paylarını çekip ülkeyi terk etmeleri bizi çok ciddi bankacılık krizine sürükler.

Günümüzde onlarca şehit verirken askerin bankası olan Oyakbank da 2 milyar 673 milyon dolara ING ‘e satıldı.Peki bu ING kimdir? Hakkında mayın ve misket bombası üreticilerine fon sağlama iddiası ortaya atılan Hollandalı bir finansman hizmeti grubudur. Terörist örgütü PKK’nın askerimize haince düzenlediği mayın tuzaklarını düşündüğümüz zaman bir asker bankasının bu tür üretimlerde bulunan şirketlere fon sağlayan bir gruba satılması gerçekten çok düşündürücü. BDDK bu iddialar sebebiyle araştırma istemesi nedeniyle henüz onay vermemiştir. Umarım bu satış gerçekleşmez.

Satılan Türk bankalarının yabancı payları aşağıda görülmektedir.

· Demirbank 350 milyon dolara HSBC ‘ye satıldı.

· TMSF ‘nin elinde bulunan Sitebank Novabank’a satıldı.

· Türkiye Ekonomi Bankası ‘nın %50’si 217 milyon dolara BNP Paribas’a satıldı.

· Yapı Kredi Bankası ‘nın %57,4’ü Uni Credit’e satıldı.

· Dışbank ‘ın %90’ı 880 milyon euroya Fortis Bank’a satıldı.

· Garanti Bankası ‘nın %25,5’i 1 milyar 550 milyon dolara Ge Consumer Finance’a satıldı.

· Kredi ve Kalkınma Bankası ‘nın %58’i 113 milyon dolara Israil Bank Of Hapoalim’e satıldı

· Finansbank ‘ın %46’sı 2 milyar 291 milyon euroya Yunan Ortadoks Kilisesinin de ortakları arasında bulunduğu National Bank Of Greece’e satıldı.

· Tekfenbank ‘ın %70’i 260 milyon dolara EFG Bank’a satıldı.

· Denizbank‘ın %75’i 2,4 milyar dolara Dexia ‘ya satıldı.

· Şekerbank ‘ın %34’ü 425 milyon dolara Bank Turan’a satıldı.

· Adabank ‘ın %99,9’u 45 milyon 100 bin euroya The International Investor’a satıldı.

· Türkiye’nin en çok kar eden bankası olan Akbank ‘ın %20’si 3,1 milyar dolara Citigroup’a satıldı.

Tasarruflarımız yavaş yavaş yabancıların kontrolüne geçiyor” üzerine bir yorum

  1. Mehmet Buyukozer der ki:

    Yazın ve Türkiye’de şu anda olanlar bana;
    Öz vatanında garipsin,
    Öz vatanında parya

    mısralarını hatırlattı. Maalesef acı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php