İçeriğe atla

SEO çılgınlığı ve bounce rate

SEO (Arama motoru optimizasyonu) tabiri internet siteleriyle uğraşmıyorsanız yabancı bir tabirdir. Site içeriklerinin hem ziyaretçiye hem de arama motorlarına göre tasarlanıp daha fazla izlenim almasını sağlamayı hedeflenmesi diyebiliriz. Tabi şu anda yapılan ve doğruduğu sonuçlarıyla ortaya çıkan durum KİRLİLİK.

Örneğin geçenlerde Yaprak Dökümü dizisinin yeni bölümünü google’da aratıyorum. Çıkan ilk 15-20 tane site tamamen elle doldurulmuş, linklerle öldürülmüş ve optimize edilecek diye canı çıkartılmış. Peki bunca emek karşılığında ben ne yaptım? Siteye girdim ve çıkmak için 2 saniye bakmam yeterli oldu. Google Analytics ve diğer istatistik sistemlerinden o gün sitesine kaç ziyaretçi gelmiş diye okuyan webmaster 3 bin, 5 bin gibi bir rakam gördü. Çünkü raporda baktığı kolon ziyaretçi sayısı, “bounce rate” değil. Arama motoru optimizasyonunu herkes yaptığı için ve “hepsi bana gelsin” şeklinde bir halde, işi gücü optimizasyon olan cahil tiplerden dolayı artık arama motorlarında aradığımızı bulamaz hale geldik.

Bounce rate diye ifade edilen kavram benim siteye girip çıkmamla oluşan dalgayı ifade ediyor. Bounce rate’in yüksek olduğu bir site isterse günde 15000 ziyaretçi alsın, bunun site sahibine hiçbir faydası olmadığı gibi zararı var. Çünkü hosting sağlayıcısı benim bu giriş çıkışımı “aa geçiyordum uğradım şeklinde” algılamaz, içeriği benim içinde sunmak için hazırlar. Tabi bu hem performans hem de bandwidth olarak geri döner.

Buna benzer bir durumla karşılaşan bir blog yazarının yazısını okudum geçen günlerde ama uzun araştırmalarıma rağmen o sayfayı tekrar bulamadım. Kendisi ortalıkta bulabildiği ne kadar şarkıcı, türkücü, albüm, telefon markası, kıl tüy varsa herşeyi bir araya koymuş. Buna benzer bir diğer blog da http://blog.wolkanca.com/ Volkan kardeşimle msnde tanışdık görüştük birkaç defa ama blogunu baştan okuyabilirken sonradan çivisi çıktı. Günde 10 taneye yakın yazı ama toplasan 1 tane yazı etmez hale geldi. Kaliteden çok amaç ziyaretçi ve sayı haline geldi. Peki buna sebep olan nedir? 10 bin ziyaretçi alsam, bunlardan 500 tane klik alsam, google adsenseten aylık 400-500 YTL para gelir. Peki ne kadar gerçekçi bu rakamlar? Siteyi ziyaret eden sayısı arttıkça reklamlara tıklayan kişi sayısı artıyor orası doğru. Peki bu yazılan içeriğin ticari kaygılarla yapılmış birçok ürün gibi olmasından ne farkı oluyor? Neredeyse 0.

Bana göre sitenin ziyaretçi sayısının yüksek olması güzel birşey. Ama bounce rate’in düşük olması, yazılanların okunması, insanlara faydalı olmak bilhassa Türkiye gibi eğitime çok ihtiyacı olan bir ülke için daha önemli diye düşünüyorum. Bu yazılar arama motorlarına göre optimize edilmesin demek değil ama afedersiniz ota boka optimizasyon yapıldığı zaman, rastgele arama motorlarında ilk 10da çıktığınız zaman, siteye ziyaretçilerin hücum etmesini ve serverın bazı yerlerde göçmesine sebep oluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php