İçeriğe atla

Internet - 3. sayfa

Evden Eve Nakliyat Sitelerinde Patlama

Evden eve nakliyat nedir herkes biliyor, evden eve nakliyat yapan bir firmayla anlaşırsınız gelirler eşyalarınızı toparlayıp yeni eve götürüp bırakırlar. Buraya kadar herşey normal ama sanıyorum taşınma telaşı içinde olan kimseler şimdilerde etraflarında olan firmalarla anlaşma yapmak yerine netten arama yapmaya başlamışlar. Bu da internet üzerinden evden eve nakliyat site tanıtımı yapan firma sayısında patlama yapmış durumda. Google’dan evden eve nakliyat diye aratınca çıkan sonuç sayısı 1,210,000. 1,210,000 gibi bir rakam gerçekten çok yüksek ve şu anda genel aramaları bırakın, şehirler bazında (ankara nakliyat, istanbul nakliyat v.s.) aramalarda bile patlama yaşanıyor. Yapılan iş aynı olup rakip firma çok olunca internet bir manada alternatif ücretsiz reklam kaynağı olarak görülüyor.
Şu ana kadar bu siteye link değişimi yapmak için 7 tane evden eve nakliyat sitesi webmaster’ı not bıraktı. Sitelerine baktığım zaman hali hazırda 7-8 tane daha siteyle link değişimi yaptıklarını ve birçok forum sitelerine de not bırakıp yeni siteler aradıklarını gözlemledim. Nakliyat siteleri temel olarak içerik sunmakdan çok link değişimi yaparak google’da daha üst sıralara çıkmak amacında oldukları için bu sitelerle link değişimi yapmıyorum. Site sahiplerine teker teker bilgi vermek yerine bu yazıyla genele hitaben nakliyat ve evden eve taşıma hakkında sitelerle link değişimi yapmayacağımı belirtmek istiyorum. Sitedeki link değişimi sayfasına not bırakıp başka webmasterların kendilerine ulaşmalarını tabiki sağlayabilirler.

Haluk Levent – Aşkın Mapushane

Haluk Levent’in sözleri çok hoşuma giden Aşkın Mapushane parçasına bugün youtube’da eski kliplerine bakarken denk gelince buraya da ekliyim dedim. Aslinda Akşamlar parçasina bakiyordum ama onun klibini bulamadim.


Keşke seni tanımamış
Keşke sevmemiş olsaydım
Zincire vurulmuş gibi
Sana bağlı kalmasaydım

Aşkın Mapushane
İçinde ben mahkumum
Saçların parmaklık
Gözlerin gardiyan olmuş

İçinde ben ziyan oldum…

Alın yazımda varmışsın
Kalbimi benden çalmışsın
Sensizliğe bir duman gibi
Sigaranda beni yakmışsın

Aşkın Mapushane
İçinde ben mahkumum
Saçların parmaklık
Gözlerin gardiyan olmuş

İçinde ben ziyan oldum…

Aşkın Mapushane
İçinde ben mahkumum
Saçların parmaklık
Gözlerin gardiyan olmuş

İçinde ben ziyan oldum…
İçinde ben ziyan oldum…

Avrupa Yakası Hakkında Yorumlarınız

Avrupa Yakası Bölümleri sayfası altına bırakılan yorumlardan dolayı, bölümleri indirmekte sıkıntı yaşayan yada o konuda sorusu olanların soruları ve o sorulara verilen cevaplar maalesef ulaşılamaz hale geldi. Bu nedenden dolayı bu sayfayı açma ihtiyacı doğdu. Avrupa Yakası ve Avrupa Yakası oyuncularıyla ilgili düşünce ve yorumlarınızı lütfen bu sayfada dile getirin. Diğer sayfada bırakılan yorumlarda buraya aktarmaya çalışacağım.

Zemberek

Eskiden takip ettiğim ama sonra okumayı bıraktığım RSS feedlerini okumaya Operayı yükleyerek yeniden başladım. Yeni kaydolduğum feedlerle şu anda 90’ın üstünde blog ve haber kaynağından gelen haberleri günlük olarak takip ediyorum. Bugün hangi bloglarda güncellemeler var diye bakarken, fazlamesai.net’te yayınlanan Zemberek yazısını gördüm. İsminden Pardusla birlikte başlayan türkçe projelerden birisi olduğunu tahmin etsem de merak içinde okumaya başladım. Yazıda Zemberek projesinde üzerinde çalıştıkları bir mevzuyu konu ediyorlardı ama ben projenin sayfasına geçip oradan ne olduğunu anlamaya karar verdim. Kısa bir bilgi vermek gerekirse, Zemberek bir NLP (natural language processin – doğal dil işleme) projesi. NLP’nin tanımı türkçe wikipedia’da:
NLP yani Doğal Dil İşleme, doğal dillerin kurallı yapısının çözümlenerek anlaşılması veya yeniden üretilmesi amacını taşır.Bu çözümlemenin insana getireceği kolaylıklar, yazılı dokümanların otomatik çevrilmesi, soru-cevap makineleri, otomatik konuşma ve komut anlama, konuşma sentezi, konuşma üretme, otomatik metin özetleme, bilgi sağlama gibi birçok başlıkla özetlenebilir.

NLP’nin ne olduğuyla ve amacıyla ilgili kısa bir özet geçmek gerekirse, “insanların konuştuğu dilleri bilgisayar ortamına aktarmak ve bilgisayarlar tarafından dilin morfolojisinin tanınabilmesi ve diller arasında otomatik olarak dönüşümler yapılmasını sağlamak.”

Bildiğim kadarıyla, Zemberek projesine kadar Microsoft Office ürün ailesiyle gelen türkçe denetim aracından başka yazılmış türkçe dil denetim veya türkçe kelimeleri tanıma projesi bulunmuyordu. Zemberek projesi, hem açık kodlu olması hem de bu alanda bir ilke imza atması yönüyle bence çok güzel bir çalışma olmuş ve daha sevindiri olanı ise üzerinde halen çalışma yapılıp mesafe katediliyor.

NLP alanında bilimsel bir deneyimim olmasa da php’de kendi çapımda birşeyler kodlamaya çalışmıştım birkaç ay evvel. Başlangıçta kolay gibi gözüken eklere ayırma yada ismin hallerini tanıma işlemi bile işin içine girdikten sonra ne kadar dallanıp budaklanıyor, türkçeye sonradan giren yabancı kelimelerdir, a ile başlayıp e ile biten kelimelerdir derken işin içinden çıkamadım. Bu projeyi bulmama vesile olan “Sözlük ve Kök ağacı” ile ilgili yazıyı okuyunca, benim yaptığım gibi kelimeleri ekleriyle ele almak değil kökten başlamak gerektiğini de anlamış oldum 🙂 Zemberek projesi şu anda Pardusta aktif olarak kullanılıyor, NZemberek versiyonuyla da Windows ortamına aktarılmaya çalışılıyor.

Zemberek projesinin Türkiye ve Türkçe için önemi
Zemberk’in öneminden bahsetmeden edemeyeceğim. Bu proje bana göre çok önemli çünkü şu anda google’ın translation servisinden tutun, altavista’nın babelfishine kadar otomatik dil çevirisi yapan dil araçları türkçeyi tanımıyor. Yahudilerin konuştuğu hibru (hebrew)’dan tutun rumcaya danimarkalıların ve finlandiyalıların dillerine kadar çeviriler yapılırken, dünya üzerinde 200-300 milyon insanın konuştuğunu söylediğimiz Türkçeyi başka dillere çevirme seçeneği bulunmuyor. Bunun uzaylılar tarafından bizim için yapılmasını beklemek hüsrandan başka bişey olmayacaktır 🙂 Bu noktada Zemberek çok önemli bir adım. Bu proje gelişip bu noktalara ulaşırsa, Türkçe gerçekten dünya dilleri arasına girmiş olacaktır. İngilizceden türkçeye, türkçeden ingilizceye çeviriler otomatik olarak google translation veya altavista babelfish tarafından gerçekleştirilecektir. Hatta bu konuda bu sitelere alternatif bir türk sitesi çıkması çok daha güzel olur. Bu sayede örneğin, okuduğunuz bu yazı İngilizceye çevrilmek suretiyle milyonlar tarafından okunabilir. Aynı şekilde, ingilizce bilmeyen birçok kimse, bir tuş ile ingilizce siteleri türkçeye çevirerek orada bahsi geçen konuları birebir okuyabilecektir. Şahsi düşüncem, bunu gerçekleştirecek bir proje Tübitak veya Kültür bakanlığı tarafından desteklenmek suretiyle gündeme alınmalı ve en kısa sürede tamamlanıp tanıtılmaya başlanmalıdır. Milyonlarca doları Türkiye’nin tanıtımına ayırmak yerine, milyonlarca insanın kullandığı interneti araç olarak kullanmak çok daha efektif olacaktır. Türkiye’nin dünyayla daha iyi entegre olmasına çok büyük katkı sağlayacaktır.

Son söz olarak, proje geliştiricilerine canı gönülden teşekkür ediyorum ve başarılar diliyorum. Katkımız olacak bir konu olursa gönüllü olduğumuzu da buradan dile getirmek istiyorum.

Bloglar Alemi

Bloglar alemi başlığından kasıt, türkçe blogların olduğu bir alem değil bloglaralemi.com websitesi. Adı üstünde bir alemi kapsaması nedeniyle, tüm türkçe bloglara açık olmaları ve SSS kısmında belirttikleri kriterlere göre de,

  • özgün bir içerik
  • kurallı türkçe kullanımı ve reklam mevzuları

şartlarını sağlayan blogları kabul etmeleri gerekiyor.

Peki uygulamada ne yapıyorlar? Bloglar alemi sitesine eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, farklı zamanlarda 3 veya 4 defa başvuruda bulundum. İstedikleri şartlar açısından sonofnights.com’u değerlendirmek gerekirse;

  • bu sitede şu ana kadar başka siteden çalıntı bir yazı yayınlamadım
  • türkçe dil kurallarına elimden geldiğince riayet ediyorum ve yazıları yazarken bütün günüm ingilizce kavramlarla geçmesine rağmen türkçeye çevirip öyle yazmaya gayret ediyorum
  • sitede şu ana kadar 1 ay adsense reklamı yayınladım ondan başka da bir reklam yayınlanmadım diyebilirim

Bu kriterleri sağlamanın yanında, sonofnights.com blogu dmoz.org sitesinde listelenmektedir ki bu dizinde yer almak bloglar aleminden kat kat daha önemli bir konu bence.

Peki; bloglaralemi.com’da listelenmek çok matah bişey midir? Kesinlikle değildir. Bloglar alemi sitesi sonofnights.com’u kabul etse, sonofnights’ın başı göğe erer mi? Kesinlikle ermez. Hiçbir açıklama yapma gereği hissetmeyen, kendilerine email atıldığı halde ona bile cevap verme adamlığını gösteremeyen böyle bir site, ‘bloglar alemi’ adını hak ediyor mu? Bence kesinlikle hak etmiyor. Bu saatten sonra listeseler bi önemi var mı? Elbette yok.

Bu yazı, sonofnights.com’un kabul edilmediğini belirtince kuyruk acısının intikamı olarak algılanacak ki kesinlikle değil. Bundan önce ilgilendiğim başka siteler için sayını bile hatırlamadığım kadar siteden red cevabı aldım. Ama bu şekilde, kendilerine atılan emaillere bile cevap vermeyen, ne idüğü belirsiz bir kriter tanımlaması içinde hareket eden türkçe blog dizini ile ilk defa karşılaşıyorum. Kendilerine atılan emaile cevap vermeyenlerin bu yazıya da birşeyler yazacağını sanmıyorum ama başka bloggerlar okursa bu yazdıklarımı göz önünde bulundurabilirler.

Meebo ve online chat

Bu yazıyı okuyorsanız, sayfanın sağ alt tarafına doğru birkez daha dikkatlice bakın.

meebo chat penceresi

kısmını göreceksiniz. Bence harika birşey. Siteyi o anda ziyaret eden herkes bu arayüz sayesinde benimle irtibat kurabilir ama sadece bununla sınırlı değil. Ben de mesaj yazabilirim 🙂 Siz bir yazıyı okuyorken, ‘kapat bu sayfayı’, ‘git işine’ filan 🙂 Şakası bir yana, çok güzel bir kavram ve kalitesi ile beni gerçekten şaşırttı. ‘Meebo widget’ olarak isimlendirilen bu uygulama, meebo.com sitesinde iki adımlık üye kaydıyla size verilen bir kod parçası (flash tabanlı). Sitenizde görünmesini istediğiniz yere kodu ekledikten sonra, ayrı bir browser açıp meebo.com sitesinden giriş yaptığınız zaman ziyaretçilerinizle online chat yapma imkanı buluyorsunuz. Bilgisayarınızdaki msn, yahoo ve diğer IM’lerden farkı yok fazlası var. t anında sitenizde kaç ziyaretçinin olduğunu gözlerinizle görebiliyorsunuz ve real time. 2-3 sn. gibi bir süre içinde güncelleniyor. Yani bir ziyaretçi siteden ayrıldıysa siz hala onu o listede görmeye devam etmiyorsunuz. Bunun yanında meebo’yu sadece site ziyaretçileriyle görüşmek için kullanıyorsanız, sayaç görevi de görüyor. Kendi ekranınızda ziyaretçilerin listesi aşağıdaki gibi oluyor:

meebo online chat

Eğer bloglarda kullanımı yaygınlaşırsa, blogların anlamına farklı sosyal bir boyut kazandırmış olacak. Günlüğünü okuduğunuz blogglerla birebir görüşme, tanışma ve fikir paylaşma imkanı bulacaksınız. Bence çok güzel buyrun tanışalım 🙂

Remote Desktop – Kopyala Yapıştır Problemi

Günümün büyük çoğunluğu uzak masa üstü bağlantısıyla bağlı olduğum serverla kendi makinam arasındaki remote desktop penceresinde geçiyor. Windows’un, uzaktaki bilgisayarınız dünyanın öbür ucunda da olsa sanki yan masadaymış gibi kullanmanıza imkan sağlayan bu özelliği gerçekten çok kullanışlı ve çok hoşuma gidiyor. Tek bir sıkıntı haricinde: Kopyala-yapıştır problemi! Bağlı olduğum esnada, bir şekilde bağlantı gidip gelirse ve kendisi arka tarafta bana farkettirmeden bağlantıyı yenilerse, benim makinamdan uzaktaki makinaya kopyala-yapıştır imkanı gidiyor. Nedir ne değildir diye düşünürken, görev yöneticinde rdpclip.exe dosyası gözüme takıldı. rdp (Remote desktop protocol) clip(clipboard). Kendi bilgisayarınızda çalışırken arka tarafta çalışan clipboard.exe dosyası vardır, kopyala yaptığınız zaman ilgili bilgi o program tarafından belleğe yerleştirilir, yapıştır dediğiniz zamanda sistem o programa başvurur ve hafızada kalan son kopyayı okuyup basmasını sağlar. Mantıken düşündüğümüz zaman, uzak masa üstü bağlantılarında da buna benzer ara geçiş programı çalışmalı ki, yapılan kopyalar tutulabilsin. Kısa bir beyin çalkalamasından sonra, olayın bu dosyayla bir bağlantısı bulunduğuna kanaat getirdim.
Sonuca gelmek gerekirse, uzak masa üstü bağlantısında, bir şekilde kopyala-yapıştır yetisini kaybederseniz yapacağınız;

  • bağlandığınız bilgisayarda, görev yöneticisini açıp rdpclip.exe programını bulup durdurmak,
  • başlat veya görev yöneticindeki çalıştır kısmında, rdpclip.exe diyerek tekrar başlatmak.

Benim bundan önce yaptığım gibi, bağlantıyı tamamen durdurup yeniden bağlanmayla filan uğraşmanıza gerek yok 🙂

Milliyet Gazetesi Yakın Takipde

Milliyet gazetesinin internet haber manşetlerini uzun süredir takip ediyorum. Provokatif ve haddi aşan kelimelerin çok sıklıkla kullanılmasının yanında, abartıdan ve üstün körü ifadelerden neredeyse hiç kaçınılmıyor. Gazetecilerin değer taşıyan haberi tanımlamak için kullandıkları, “köpek insanı ısırınca haber olmaz ama insan köpeği ısırırsa haber olur” şiarını neredeyse hergün internet sitelerinden gözler önüne seriyorlar. Benim bu kişisel hezeyanlarımın yanında, hürriyet ve milliyet gazeteleri gibi doğan grubuna ait olan medya organlarının haricindekilerin dillendirdiği “kartel medya” kavramı da var. Türkiye’de medyanın yönetimde, politikada ve birçok alanda nasıl kontrolu elinde tuttuğu sanırım herkes tarafından bilinen bir gerçek. Çıkar ilişkileri, güç kavgaları, oyunlar entrikalar…

28 şubat sonrasında çok lafı edilen bir konu: “düğme”. Düğmeye basılması, afarozun 20. ve 21. yüzyıldaki yeni adı oldu. Düğmeye basıldığı zaman, bir kişi hakkında gün yüzü görmemiş kasetlerin çıkması, sadece polisin ve mahkemenin elinde bulunması gereken “çok gizli” dökümanların ifşa edilmesi, hatta hatta genelkurmaydan, mit’e kadar Türkiye’nin olmazsa olmazlarının iç yazışmalarının ortalığa dökülmesi Türkiye için sıradan bir konu oldu. Düğmenin bu yönlerini düşününcen, kontrol edilen şey her neyse, bence düğmeden daha büyük mesela bir kontrol panel. Üstünde onlarca düğmenin ve kontrol aygıtının bulunduğu bir düzenek…

Konuyu daha da derinleştirip, komplo teorileri yazmak istemiyorum. Türkiye’nin önünde cumhurbaşkanlığı seçimleri bulunuyor. Benim kişisel tahminim, medya ve varolduğu varsayılan kontrol panelin öbür ucundaki kimseler, şubat ayının ikinci yarısından itibaren bilhassa medyayı kullanarak büyük yaygaralar kopartmaya hazırlanıyor. Şu anki durgunluk bir nevi “kuzuların sessizliği” modunda, içten içe yapılan pazarlıklar… Tabi bu olayın “bencesi”. Türkiye böyle bir toz ve sis bulutu içine sokulmaya çalışılmadan evvel öncü bir hazırlık olması amacıyla, Milliyet gazetesinin gün içinde internet sitesinde devamlı değişip duran ve gündemi belirleyen haber manşetlerini takip edecek bir yazılım hazırladım.

Bu yazılımda, 1 ocak 2007’den itibaren millliyet gazetesi web sitesinde değişen bütün ana haber manşetleri bulunuyor. Haber manşetleri; siyaset, türkiye, dünya, yaşam, magazin, spor gibi alt kategoriler altında bulunuyor. Böylelikle örneğin, siyaset kategorisine baktığınız zaman, Türkiye’de gündem oluşturan konulara milliyet gazetesinin dolayısıyla hürriyetin ve dolayısıyla Doğan grubunun nasıl yaklaştığını gözlemleyebilirsiniz. Bunun yanında, günlük yönü olması nedeniyle, kısmet olur da 2008’e ulaşırsak, 2007’de neler olmuştunun kronolojik sanal bir şahiti olmuş olacak. Bir diğer yönü de, Türkiye gündemini kategoriler altında haber başlıkları olarak görüntüleme imkanımız olacak.

Yorum ve düşüncelerinizi iletirseniz memnun olurum.

Yazılara gelen yorumlar

Siteye en son yazdığım yazının üstünden bir buçuk ay geçmiş. Bazen zamansızlık, bazen de bişeyler yazmak istemeyişimden günler aralı aralı geçti. Bu arada siteyi tamamen yüz üstü bırakmadım. Günlük 4500’ü aşkın tekil ziyaretçinin siteyi ziyaret etmesini sağlayan avrupa yakası bölümlerini güncellemeye devam ediyorum. Avrupa yakası bölümleri internete yayıldıkça hem kendim indirip hem de Avrupa Yakası Bölümleri yazısından sizlerle paylaşıyorum.

Siteyi ziyaret eden webmaster arkadaşlar, yazılarla ilgili sorular yöneltiyor. Örneğin google sitemaps ve arama motoru optimizasyonu ile ilgili gelen yorum şeklinde sorular var. Bunları okuduğum esnada muhtemelen iş yerinde oluyorum ve sorulara cevap veremeden, benden başka birileri cevap verir diyerek yayınlamakla yetiniyorum. Maalesef şu ana kadar bir ziyaretçinin sorduğu soruya, başka bir ziyaretçinin cevap vermesi gibi bir durum gerçekleşmedi. Yazılara yorum yapmayı düşünüp vazgeçen arkadaşlar varsa diye, yorum yazmak için siteye kayıt olmadığını tekrar duyurmak istiyorum. Yorumunuz küfür, hakaret ve reklam içermediği müddetçe sitede yayınlanıyor.

Bu durumun yanında, avrupa yakasını takip eden bayanlardan gelen ‘Tanrıverdi sana ailecek hastayız’, ‘beni lütfen ara’, ‘bana ulaş’ şeklinde gelen mesajlara gülümsemeden edemiyorum 🙂 Bu site avrupa yakası resmi sitesi değil. Resmi sitesini de zaten sessizce kapattılar. Bu sezon son olur düşüncesi içindeler de sanırım. 100. bölümden sonra, halktan aldıkları ilgiden sonra devam etme kararı aldılar. Ondan sonra da avrupayakasi.com sitesini forum şeklinde açmaya karar verdiler.

Peki bu yazı da ne oluyor derseniz 🙂 Uzun zamandır siteye bir yazı ekleyemediğim için, hem ‘buradayım’ demek, hem de site ile ilgili neler oluyor kısaca bişeyler not düşmek istedim. Herkesin Kurban bayramını şimdiden tebrik ediyorum.

Haluk Levent – Elfida

Hürriyet gazetesinde Haluk Levent ve kanser hastası Elfida’nın haberini okuduktan sonra dinlediğim şarkısından çok etkilendim. Klibini de youtube’da bulunca buraya ekliyim dedim.


Yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
Senden bana şimdi zamanı sızdıran

Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
Kimbilir kaçyüzyıldır sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun hakkını almış yılların

Elfida bir belalı başımsın
Elfida beni farketme sakın
Omuzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
Elfida hep aklımda kalacaksın

Elfida sen eski bir şarkısın
Elfida beni farketme sakın
Omuzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
Elfida hep aklımda kalacaksın.
Haluk Levent

Ne kadar seversiniz bilemiyorum ama bu parçanın sadece nakarat kısmı olan Elfida bir belalı başımsın…? kısmını çıkartıp kaydettim. 50 sn.’lik bir kısım, winamp’da tekrar dinle moduna aldığınız zaman, bitişiyle başlangıcı arasında devamlılık olduğunu duyabilirsiniz.

Haluk Levent – Elfida

Gazete Sitelerinde Çıkan Reklamları Engellemek

Milliyet – Hürriyet ve online habercilik yapan diğer gazete sitelerine girdiğiniz zaman, haberleri bile görmeden önce, her taraftan fışkıran reklamlardan dolayı adeta gözünüz nereye bakacağını şaşırıyor. Ne yapılabilir ve nasıl bu reklamlardan kurtulup sadece okumak istediğimi görebilirim diye düşünürken, windows ve linux’ta ortak olan ‘hosts’ dosyası kavramı aklıma geldi. Bu yazıyı okuyan herkesin teknik bilgisi olmayacağı ihtimalini göz önüne alarak, teknik detayları başka bir yazıya saklıyorum.

Bu reklamlardan rahatsız olanların hizmetine sunmak için, uzun zamandır toparlamaya çalıştığım bu reklam sitelerinin listesini buradan duyurmaya karar verdim. Vereceğim dosyayı sisteminizi eklediğiniz zaman, reklamlardan kurtulacağınız siteler:

– Milliyet gazetesi
– Hürriyet gazetesi
– Sabah gazetesi
– Gitti Gidiyor
– Habertürk haber yayın sitesi
– Haberx haber yayın sitesi
– Haber3 haber yayın sitesi
– Haber7 haber yayın sitesi
– İnternethaber haber yayın sitesi
– Showtv.net
– Maçkolik
– Mynet
– Araba.com
– Ajansspor
– Arabul.com
– iyi.net
– Nethaber
– realist.gen.tr
– yonja.com
– irili ufaklı adını hatırlayamadığım diğer türkçe internet siteleri

Bu dosyayı sistemime neden yerleştirmeliyim?

  1. Reklamlardan kurtulmak ve daha kaliteli internet zevki yaşamak için.
  2. Malum Türkiye’de internet ne kadar da adsl üzerinden gerçekleşiyor olsa da, yavaş. Ayrıca aramızda limitli internet kullanıcıları da çoğunlukta. Bu sitelerin yerleştirdikleri flash ve resim reklamları, normal bir ev kullanıcısının internet kullanımının %10-15’ini oluşturmaktadır. Örneğin, milliyet gazetesinin ana sayfasını açtığınız zaman, site içeriği 250-300K arasında iken, siteye yerleştirilen reklamlar ile bu rakam, 400-450K ya çıkmaktadır. Yani %40’a yakın artış olmaktadır. Eğer internet hattınızın çoğunu, türk sitelerinde harcıyorsanız bu çalışma ile minimum %10 tasarruf edeceğinizi düşünüyorum.

Nasıl Yerleştirebilirim?

Lütfen aşağıda belirttiğim kısımlardan size uygun olanına bakınız:

-Ortalama bir internet ev kullanıcısıyım:

Bu dosyayı bilgisayarınıza ekleyebilmek için Administrator hakkına sahip olmanız gerekiyor. Administrator hakkına sahip olduğunuzu varsayarak, bu linke hosts sağ tıklayarak, Farklı Kaydet‘i seçiniz. Karşınıza çıkan pencereden:

C:\WINDOWS\system32\drivers\etc

dizinine ulaşıp, Kaydet’i tıklayın. Mevcut dosyanın üstüne kaydetmek istiyor musunuz sorusuna ‘Evet’ diyiniz. Hepsi bu kadar.

– Sistem yöneticisiyim, hosts dosyasında hali hazırda başka host isimleri bulunuyor

Bu fikir, hosts dosyası içine, reklam sitelerinin server adlarını yerleştirmekten geçiyor. Dolayısıyla, hali hazırda sisteminizde bulunan hosts dosyasında

127.0.0.1 localhost

satırından başka satırlar bulunuyorsa, bu dosyayı hosts sisteminizde başka bir dizine indirin. Sisteminizde

C:\WINDOWS\system32\drivers\etc\hosts

bulunan kayıtları 127.0.0.1 localhost satırı haricinde kopyalayıp,

#Turkiye
# [A]

satırının üstüne kopyala – yapıştır ile alın. Sisteminizde bulunan hosts kayıtları ve bu siteden indirdiğiniz dosya ile birleştirilmiş yeni hosts dosyasını,

C:\WINDOWS\system32\drivers\etc\hosts

olarak kaydedin.

Sonraki Aşama

Bu çalışma ücretsiz ve çıkış mantığı olarak açık kodlu proje şeklinde düşünülmüştür. Bu dosyanın yaygınlaşması söz konusu olursa, reklam veren firmalar bundan rahatsız olacağı için, başka metodlar düşünebilir veya başka serverlar açabilir. Başka serverlar açmaları durumunda, bu siteye ulaşıp, bulduğunuz yeni reklam sunucularını bildirmeniz halinde, hosts yollayacağınız kayıdı kontrol ettikten sonra güncelleyeceğim. Böylelikle diğer internet kullanıcıları da, bu reklamlardan kurtulmuş olur.

Emeğe Saygı ve Rica

Bu çalışma ve reklamlara karşı önlem alma fikrini başka türk sitelerinde şu ana kadar görmedim. Bir ilk olması nedeniyle, harcadığım emeğe ve bu listeyi bir araya getirmek için harcadığım zamana saygı duyulmasını rica ve talep ediyorum.

  • İndirdiğiniz dosyanın başlık kısmında, site adresi ve notlar bulunuyor. Dosyaya yeni adresler eklemeniz, o başlığı silme hakkını vermemektedir.
  • Web sitenizde bu fikri ve çalışmayı ziyaretçilerinizle paylaşmak istiyorsanız, kuru kuruya sonofnight.com yazmak yerine, doğru dürüst link vermenizi rica ediyorum. Ayrıca hosts dosyasını paylaşmak istiyorsanız, kendi sitenize kopyalamanız gerek yok. Direkt olarak bu site altında bulunan dosyayı kullanmanız, hem en güncel versiyonunu yayınlamanız yönünden faydalı olacaktır.
  • Düşünce, yorum ve karşılaştığınız sıkıntılar varsa yorum bırakmak suretiyle iletebilirsiniz.

muhammedpron.blogspot.com

Bu site ile ilgili, iskorpitx başlıklı konu altında da birçok kez yorum yazıldı, alaşağı edilmesi için istekler yapıldı. Bu konuya genel bir açıklık getirmek için ben de kısaca birşeyler eklemek istiyorum.

muhammedpron.blogspot.com sitesi blogspot.com altında barındırılan bir site yani blogspotun internete hizmete açtığı sunucularında tutuluyor. Blogspot, google’ın başlattığı ve kontrolünü üstüne aldığı bir site. Bir manada Google’ın kendisi diyebiliriz. Blogspot için internet deyimi gereğince site diyebiliriz ama gerçek manada ‘site’ demek doğru olmayabilir çünkü bu site altında onbinlerce blog bulunuyor, bana site ailesi demek daha uygun gözüküyor. Bir internet sitesi, tek site olmaktan çıkıp bu şekilde bir aile halini aldığı zaman, gelen talepleri karşılıyabilmek için arka tarafta 10’larca belki 100’ün üstünde sunucu hizmet veriyor. Google bu işi 4-5 yıl evvel aynı anda hizmet veren 70-80 sunucu ile yaparken şimdi datacenterlar kurarak gelen taleplere yetişebiliyor. Velhasıl, bu kadar sunucunun olduğu bir sistemin, böyle bir yatırımın, hergün milyonlarca kişinin ziyaret ettiği sitelerin güvenliği nasıl olur tahmin edebilirsiniz. Aynı durum hotmail, yahoo gibi milyonlara hizmet veren siteler içinde geçerli. Dolayısıyla, ‘muhammedpron.blogspot.com sitesinin ortadan kaldırılmasını talep ediyorum’ dediğiniz zaman, karşınıza kimi aldığınızı pek değerlendirmiyorsunuz demek oluyor. Aynı durum, ‘ya bir arkadaş var, kimin hotmailini versen alıyo’ gibi laflar içinde geçerli. Böyle birşeyin yapılabilmesi için, sistemde bulunan bir güvenlik açığını tespit edilmiş olması ve her istediğiniz email adresin şifresini iki klavye darbesi ile alabiliyor olmanız gerekiyor ki mümkün müdür değil midir siz değerlendirin.

Bu sistemlerin güvenliklerinin nasıl sağlandığına gelirsek. Güvenlik alanında, enterprise güvenlik duvarları olarak bilinen güvenlik duvarlarından tutun, sadece web sitelerini koruyan güvenlik duvarlarına (web application firewall) saldırı tespit yazılımlarına kadar birçok yazılımın biraraya gelmesiyle sağlanıyor. İnternet üzerinden akan trafik devamlı taramaya ve kontrole tabi tutuluyor.

Konuyu kapatmadan, muhammedpron.blogspot.com ile ilgili yapılabilecek tek birşey var o da blog’un sahibi ahlaksızın email adresinin(muhammedpron@gmail.com) şifresini bulabilmek. Gizli sorusu şu anda, “What was your first phone number?” (İlk telefon numaran nedir?)

Google’ın Belçikada başı dertte

Arama motoru imparatoru Google, Belçika mahkemelerinde mahkum oldu. Belçika’da ulusal birkaç gazetenin genel dağıtımını yapan Copiepresse firması, Google’a, online site içeriklerinin ve haberlerin kopyalama hakkını ihlal etmesinden dolayı dava açtı. Bu davada, Google’ın online içeriği indekslemesinin yanında, Google News sitesinde bu gazetelerin haberlerine izinsiz yer verdiğini belirtti. Davayı değerlendiren mahkeme, Copiepresse haklı buldu ve Google’ın bu içeriği indeksinden çıkartmasını şart koştu ama bir şart daha ekledi. Böyle bir mahkeme karar alındığını, Google ve Google News ana sayfasında 5 gün süreyle duyurmasını şart koştu. Google, ilgili sitelerin bütün indekslerini iptal etti ama 5 gün süreyle ana sayfalarından bu kararı duyurmayı gururlarına yediremedikleri için geçtiğimiz hafta mahkemeye tekrar başvurdu. Mahkeme kararı gözden geçirme kararı aldı ama sonuç değişmedi. Google, bu kararı uygulamazsa günlük 500.000 Euro cezaya çarptırılmakla karşı karşıya. Bu durumla ilgili rahatsızlıklarını Google Blog’unda, Google Haber’in Belçika davası şeklinde, şirket yorumlarını eklemeden, davanın öteki tarafına karşı günah çıkarır tarzda ziyaretçilerine duyurdu. Google’ın cevabında, robots.txt dosyasının uluslararası kabul edilmiş bir standart olduğu, bu dosya kullanılarak sitelerin, Google botları tarafından indekslenmesini önleyebileceklerini belirtti. Bunu belirtirken, Google’ın bu sitelere çok yüksek miktarda ziyaretçi getirerek bir manada katkıda bulunduğunu da belirtti. Belçika davası ile ilgili açıklamalarından sonra, Google’ın kopya hakkına ne kadar saygılı olduğunu göstermek adına yeni bir yazı yayınlayarak, internet içeriğine karşı yaklaşımlarına açıklık getirmeye çalışıyorlar.

Google’ın bu durum ilk defa başına gelmiyor. Buna benzer bir dava da 2005’in martından beri Agence France-Presse (AFP) ile devam ediyor. AFP, Yahoo! ile yaptığı içerik anlaşmasından dolayı site içeriğinin izinsiz olarak Google tarafından indekslenmesine ve hafızalanmasına (cache) izin vermek istemiyor.

Google’ın kaybettiği bu dava sanırım site içeriğinin Google tarafından izinsiz indekslenmesini istemeyenler için temel oluşturacak bir dava oldu, en azından Avrupa’da bu davayı içtihad kabul edip şikayet edenlerin sayısı artabilir diye düşünüyorum.

Bir anektot: Microsoft’un patronu Bill Gates’in yüzüne pasta geçirme olayı da 1998 yılında Belçika – Brükselde olmuştu. 🙂

Canlı TV – Kanald

Canlı TV başlıklı diğer yazımda bahsettiğim, TVU Networks’ün geliştirdiği TVUPlayerda gelişmeler devam ediyor. O yazıdan beri neredeyse 45 gün geçerken, bu program aracılığıyla yayınlanan kanal sayısı 2 ye katlandı. Şu anda yayınlanan kanal sayısı 40. Farklı ülkelerden, farklı dillerde canlı tv izlemek istiyorsanız bu program hem görüntü hem de ses kalitesiyle çok güzel bir imkan. Bunların içinde Amerika’dan yayın yapan kanallar çoğunluğu oluşturuyor. Örneğin şu anda dünyanın gündemini oluşturan, israil – lübnan gerginliği ile ilgili sürekli yayın yapan, bölgede olan olayları canlı canlı aktaran haber kanallarından 5 tanesi bulunuyor. Bunların içinde, CNN’in dünyanın farklı lokasyonlarında bulunan merkezlerinden 5 tanesi bulunuyor. (CNN1, CNN2, CNN3, CNN4, CNN) Sahiplerinin yahudi olmasından dolayı; lübnan’a ateş püskürüp, israil’in katliam yapmasını destekleyen Fox News te bu listede. Bunun yanında Animation ve Disney kanalları kesintisiz çizgi film yayını yapıyorlar. Nasa TV’de web sitelerinden yaptıkları yayını buraya aktarmışlar.

Jump TV, Inc.Sanırım buna en çok yurtdışında olup türk dizilerini takip edenler sevinicek. KanalD de bu program aracılığıyla yayın yapan, canlı tv ler kervanına katıldı. Bu program aracılığıyla yayın yapmanın maliyeti nasıl olur bilemiyorum ama Türkiye’den daha fazla tv kanalının haberdar olup, buradan canlı yayın yapmaları, hem kendi kanallarının hem de Türkiye’nin tanıtılması için güzel olur. Kanal D yayınlarını internetten paralı izlemek mümkün. Sağ tarafta verdiğim logoya tıklayarak JumpTV adlı sistemin websayfasına gidip oradan aylık 10 dolar ile üye olabiliyorsunuz. Bunun için internet bağlantınızın sınırsız olması ve en az 512 Kbit olması gerekiyor, öbür türlü kesile kesile izlemekten hiç zevk alamazsınız.

Canlı TV

Dünya kupası başladıktan sonra, maçları izlemek için herkes kendince bir yol bulmaya başladı. Benim gibi maçlar esnasında çalışmak zorunda olanlar için de bir çözüm var. Geçen yıldan beri internetten canlı yayın tv izleme imkanı sunan, TVU Networks ‘in TVUPlayerı. Bu sistemin bir ara forumlarda hatta email gruplarında bile çok bahsedilen, Canlı TV (BVT TV)’den ne farkı var derseniz; Canlı TV ekibi, web sitelerinde ve yazdıkları uygulamalarında, TV kanallarının hali hazırda yayın yaptığı web adreslerini; Media Player ile izleyicilere sunuyorlar. Kısacası, bir nevi play liste şeklinde, canlı yayın hizmetini internetten sunan TV kanallarının (STV, NTVMSBNC, ATV v.s. v.s.) adreslerinin listesini size ulaştırıyorlar. Yayına ulaşmanızı kolaylaştırmaktan başka birşey yapmıyorlar.

TVUPlayer’ın Canlı TV ve BVTTv programlarından farkı

TVUPlayer’da farklı olan ise, aynı kanalı izleyen izleyiciler arasında P2P video paylaşım ağı kuruluyor, böylelikle bir kanalı izlemeye başladığınız zaman sizinle birlikte bu kanalı izleyen kişi sayısı kadar kaynağa kavuşmuş oluyorsunuz. Örneğin bu yazıyı yazarken bi yandan Cartoon Network kanalı arka planda çalışıyor, şu anda bağlı olduğum Peer sayısı 15, benim bilgisayarımdan yapılan upload miktarı 15 Kb /s olarak gösteriliyor. İnternetten canlı yayın yapmanın önündeki en büyük engel olan bandwidth (band genişliği) problemini bu şekilde çözmüş gözüküyorlar. Kalite nasıl derseniz, kanalı izleyenlerin bulunduğu yerlere göre veri iletim miktarı değişiyor. Örneğin Uzakdoğudan yayın yapan bazı kanallar var bu kanalların izleyicileri bir farklılık olmadığı müddetçe yayının yapıldığı yerde bulunuyorlar, dolayısıyıla veri iletimi yavaş oluyor. Bu programda önemli olan kanalı izleyen kişilerin bulunduğu yerler ve internet hatları. Bunun yanında sevindirici bir haber, dünya kupası maçları başladığı zaman, izleyici sayısı çok artıyor dolayısıyla yayın kalitesi TV kalitesine yaklaşıyor diyebilirim.

Web sayfalarında, demo görüntüsü v.s. vermedikleri için, download edip kendi gözünüzle görmenizi tavsiye ederim.
Şu anda TVUNetworks’ten yayınlanan kanalların listesi:

  • CBN (Financial)
  • Fashion (Shanghai)
  • ESPN (Asia)
  • CCTV-5 (Sports)
  • Tianjin5 (sports)
  • Cartoon Network
  • Univision
  • ESPN (Sports)
  • CCTV2 (Sports)
  • ESPN2
  • Hunan TV
  • Kuweit TV3 (Sports)
  • Xin Zhi
  • CCTV-1
  • CNN
  • Phoenix Info
  • Star TV
  • Phoneix CN
  • HBO
  • Hollywood (movie)

İyi seyirler

Habertürk ne yapmak istiyor?

haberturkDün Habertürk’ten web sitelerinde bulunan ve genellikle çoğu kimsenin farkında bile olmadığı toplistlerini konu alan bir email aldım. Emailde bahsedilen mevzu kısaca, toplistlerine üye olan sitelerin en kısa sürede habertürkün verdiği javascript kodunu sitelerine yerleştirmeleri idi. Eğer bir websiteniz varsa, ziyaretçi çekebilmenin bir yolunun da toplistler olduğunu zaten biliyorsunuzdur, dolayısıyla habertürk’ün yaptığında ne gariplik var diyebilirsiniz. Bir gariplik var çünkü habertürk; toplistine üye sitelerin, sitelerine javascript kodu yerleştirmesini istiyor. Halen eee bunda ne var diyorsanız, habertürk’ün diğer sitelere javascript kodu yerleştirtmekle neler elde edebileceğini anlatayım:

  • Siteye arama motoru aracılığıyla girenlerin hangi anahtar kelimeleri kullanarak siteyi bulduklarının bilgisi
  • Günlük, haftalık ve aylık ziyaretçi sayısı
  • Ziyaretçilerin bulundukları yer bilgisi (Türkiye, Almanya, Amerika v.s.)(Türkiye içindeki büyük şehirler)
  • Ziyaretçinin browser bilgisi (Internet Explorer, Mozilla, Netscape, Opera)
  • Sitenin en çok ziyaretçi aldığı saatler
  • O siteye link veren diğer siteler
  • Arama motoru veya başka bir siteden tavsiye ile ulaşan kişilerin hangi sayfadan giriş yaptıkları

gibi saymadığım birkaç tane daha bilgiyi içeren istatistiki bilgileri rahatlıkla elde etmiş oluyorlar. Bu bilgileri elde edebilmenin yanında, diğer sitelerde dinamik içerik yayınlama imkanına kavuşmuş oluyorlar. Bu dinamik içeriğin içinde, habertürk’ün ana sayfasına ve gündemdeki haberlere direk linkler bulunuyor. Dolayısıyla,

  1. Kendi siteme hem habertürk ün linkini yerleştiriyorum ve habertürk’ün arama motoru sıralamasında daha üst sıralara çıkmasını sağlıyorum,
  2. Kendi içeriğimin yanında, onların sitemi kullanıp, daha fazla ziyaretçiye ulaşmalarına katkıda bulunuyorum
  3. Bunlar yetmediği gibi, web sitem ve ziyaretçilerimle ilgili bana özel olması gereken bütün istatistiki bilgiyi habertürk ile paylaşıyorum

Eğer websitesi sahibi olarak bunlar sizi rahatsız etmediyse ben şahsen rahatsız oldum. Habertürk’ün sağladığı altıüstü bir tane toplist ve bu toplistte sitemin adımın geçmesi için hiçbir karşılık beklemeden habertürk’e sitemin bir nevi anahtarını teslim ediyorum.

Habertürkün Alexa Toolbar Yalanı

Habertürk, arama motoru konusuna ve sitelerini ziyaret eden ziyaretçi sayısına çok önem veriyor. Bu çok doğal, eğer online içerik yayınlıyorsanız ve bu içerikten çok iyi reklam geliri elde ediyorsanız, bunu korumak istemez misiniz? İstersiniz tabi. Habertürk’te reklam gelirini ve karlılığı elinden geldiğince yüksek tutmanın peşinde. Zamanım müsait olduğu nispette, başka bir yazıda online haber servislerinin (Habertürk) ve gazetelerin (Hürriyet, Milliyet,Sabah), web sitelerinde yayınladıkları reklamlardan ne kadar para kazandıklarından bahsetmeyi düşünüyorum. O yazıyı gelmeden evvel, habertürk’ün sitesinde bulunan ve bu alanda çalışan birçok profesyonel tarafından bilinen bir yalandan bahsetmek istiyorum. “GOOGLE’dan daha hızlı arama yapın” yalanı. Bundan önce bildirgec.org ‘da habertürk’ün ziyaretçilerine alexa toolbar kurdurmaya çalışmasının nedenlerinden bahsedilmişti. Sağda solda habertürk’ün alexa’da reyting için bu yalanı söylediği geçse de, ne hikmetse ana sayfalarında bulunan, “GOOGLE’dan daha hızlı arama yapın” yalanını kaldırmamakta direniyorlar. Bir kere Alexa’nın kendi web sayfasına giderseniz, adamlar kendileri arka tarafta google arama motoru bilgisini kullandıklarını söylüyorlar. Böyle bir durumda, google’dan daha hızlı nasıl arama yapabilirsiniz?

Alexa toolbar’ın daha hızlı arama yapıp yapamayacağının yanında, güvenli olup olmadığı ile ilgili benim kişisel şüphelerim var. Alexa toolbar’ı sisteminize kurup bir sniffer ile dinlerseniz, internet explorer ile ziyaret ettiğiniz bütün websitelerin adreslerini (URLlerini) istisnasız alexa sunucularına gönderiyor. Bunun içinde ziyaret ettiğiniz banka siteleri, webmaster iseniz sunucularınızı yönettiğiniz admin bölgeleri gibi birçok hassas url’lerde alexaya ulaştırılıyor. Alexa bu bilgileri değerlendirilir değerlendirilmez bilmiyorum ama neden başka birileri ile bu tür bilgileri paylaşayım? Sağladıkları istatistiki bilgiye saygı duyuyorum ama yine de sistemime kurmama taraftarıyım.

Peki alexa toolbar’ın kurulmasını habertürk ve diğer alexacı siteler neden bu kadar istiyor?
Reklam ve ün! Alexanın sağladığı istatistikler, reklam veren kuruluşlar tarafından kıstas olarak kabul ediliyor. Eğer siteniz alexa’da üst sırada ise, reklam alabilme ihtimaliniz daha yükseliyor. Alexa toolbar kurulması ile ilgili haberx’te bundan önce de zaten Siteler Arası Alexa Savaşları(http://www.haberx.com/n/134043/siteler-arasi-alexa-savaslari-pek.htm) başlıklı bir yazı yayınlanmıştı. Peki haber sitesi olarak sahneye çıkan bu tür web sitelerinin ve dolayısıyla arkalarında bulunan firmaların ziyaretçilerine, alexa top 100, top 250 listelerinde daha üst sıraya gelebilmek için yalan söylemeleri doğru mu? Sitenizi ziyaret eden kişileri kandırarak, sistemlerine alexa toolbar yüklemelerini tavsiye etmek bana doğru gelmiyor. Bence bu duruma habertürk’ü ziyaret eden ve sistemlerine, “google’dan daha hızlı arama yapabilecekleri” yalanına inanıp kandırılan kimseler, bilgisayarlarından alexa toolbar’ı kaldırarak karşılık vermelidirler. Ayrıca benim kadar tepkili iseler, habertürk webmasterları ile irtibat kurup, bu yalanın kaldırılmasını talep etmeliler.

Sitesine Habertürk kodunu ekleyen webmasterlar
Aşağıdaki emailde de okuyacağınız gibi, habertürk sitesine habertürk kodunu ekleyenlerin daha çok hit aldığı yalanını da söylüyor. Bunu söylerken, sitelerine habertürk kodunu ekleyen herbir sitenin arama motoru yarışında kendilerine bir adım daha öne geçirdiğini, ayrıca yukarıda belirttiğim hususların hiçbirini söylemiyorlar. Arama motoru dünyasında en büyük hedef, daha fazla site tarafından link almaktır. ve Habertürk bunu çok iyi yapıyor (bkz: google’da haber kelimesi için Google Türkiye = 1, Google USA = 3. sırada çıkıyor)

Emailin devamında, sitesine habertürk kodu ekleyen webmaster’lara tatil hediye edeceklerini ifade ediyorlar. Amerika’da ve Avrupa’da habertürk gibi büyük firmalar, arama motoru yarışında öne çıkabilmek için, link satın alıyorlar (bkz: Google buy links). Başka sitelere para ödeyip, sitelerine link vermelerini sağlıyorlar. Bunun için harcadıkları para ile, habertürk’ün 1 tane websitesi sahibine verdiği para sanırım kıyaslanamaz. Bu yönüyle, bir webmaster ve websitesi sahibi olarak, verdikleri kodları sitelere yerleştirmekten rahatsız edici buluyorum. Ayrıca habertürk’ün gerçek bir haber sitesi gibi davranıp; her fırsatta online reklam pastasına gözünü dikip, iştahla kaşığını daldırmayı beklediğini göstermelerini rahatsız edici buluyorum.

Habertürk’ün yolladığı email altta okuyabilirsiniz:
Sevgili Top100 Üyesi,HABERTÜRK’ün başlattığı ve sizlerin ilgisiyle gün geçtikçe büyüyen Top100, tüm hızıyla devam ediyor.

Top100 listesinde yer alan sitelerimiz HABERTÜRK’den aldığı hitlerle çok daha fazla ziyaretçi sayısına ulaştılar. Top10’a girmeyi başaran sitelerimiz HABERTÜRK anasayfasından binlerce ziyaretçi kazandılar. Sizden aldığımız memnuniyet ve güç ile Top100’de size bambaşka imkanlar sunmaya başladığımızın müjdesini vermek istiyoruz.

HABERTÜRK Top100 üyelerinden ilk 100’e girmeyi başaran siteler arasında yapılacak çekiliş sonucu, bir üyemize Bodrum İsis Otel’de 1 haftalık tam pansiyon tatil hediye ediyoruz. Tatil çift kişilik olup, kazanan talihli istediği tarihler arasında kullanabilecektir.

Manipulasyon ve flood’u önleyen yeni yazılımımız ile artık bir takım siteler haksız rekabet ile sizin önünüze geçemeyecek. Bunu yapmayan çalışanların üyeliği silinecek.

Artık sitenizdeki Top100 banner’ından tıklanan haberler de size hit olarak yazılacak. Böylece sitesinde Top100 banner’ını gizli frameler içerisinde kullanarak saklayan üyeler siz değerli üyelerimizin önüne geçemeyecek.

Sitenizin yapısını bozmayan, herhangi bir Toplist havası katmayan, üstelik ziyaretçilerinize son dakika haberlerini sunmanızı sağlayan Top100 banner’larını çok daha çeşitli hale getiriyoruz. Böylece herkes kendi sitesine ve renklerine en yakın tasarımı kullanabilecek. Bu konudaki tavsiyelerinize herzaman açık olduğumuzu bilmenizi isterim.

Değerli üyemiz,
Sitenizdeki Top100 kodunda bir hata varsa veya bilgilerinizi güncellemek isterseniz http://www2.haberturk.com/topyuz sayfasında bulunan ‘Site Güncelle’ linkini kullanabilirsiniz.

Kullanıcı bilgileriniz:
Sitenize eklemeniz gereken kod :

Not: 28 Haziran Çarşamba gününe kadar sitelerine Top100 sayım kodunu eklemeyen üyelerimiz ve hit sayımında manipulasyon yaparak haksız rekabete yol açan üyelerimiz sistemden çıkarılacaktır. İlginize teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.

HABERTÜRK TEKNİK

IT Devrimi ve Biz -2

Peki Türkiye ne yapmalıdır? Türkiye’nin yapması gerekli ve olmazsa olmaz derecesinde olan konu EÄžİTİM . Eğitim çok geniş bir kavram olduğu için, IT Devriminde BİZ olabilmemiz için düşündüğüm eğitim yapısını anlatmak istiyorum.

Lise aşamasında, teknik lise şeklinde sadece bu amaca (programcılık) yönelik lise oluşturulması. Bunun statüsünün meslek lisesi gibi tartışıla tartışıla manasını ve önemini yitirmiş bir okul olması yerine, Programcılık Enstitütüsü veya Programcılık Lisesi şeklinde konması. (Geneli ifade etmese bile C ve Sistem Programcıları Derneği güzel bir örnek) Bu liseler Milli Eğitim’in bir parçası da olabilir, Devlet desteğinde açılan özel okullarda olabilir. Ama

  • 4 yıllık olması ve lise seviyesinde olması,
  • Türkiye’nin her yerinde kurulması da (Türkiye’nin her yerinde kurulması şartını, yazının sonuna kadar okuyabilirseniz mantıklı bir sonuçla bağlayacağım.)
  • ucuz veya ücretsiz veya özel okul şeklinde olması
  • eğitimin gerçek mana da KALİTEli olması

Bu liseler kurulurken, yurt dışı ve yurt içine YAZILIM projeleri geliştiren ara firmaların kurulması gerekiyor. Bir nevi yeni bir ENDÜSTRİ ve PAZAR oluşturulması. Ama bu firmaların %50’sinden fazlasının sahibinin Türkiye vatandaşına ait olması şart olmalı. Böylelikle yurt dışı kaynaklı olup, Türkiye’de kurulan şirketlerin yaptığı gibi insan gücünden ve Türkiye pazarının potansiyelinden faydalanıp, paraların yurtdışına götürülmesi durumu engellenmesi gerekiyor. Bu firmaların kurulumu aşamasında Devletin desteği olması, TEKNOKENT projeleri kapsamında bulunması çok daha faydalı olacaktır. Bu firmaların ne yapacağına konusuna detaylı girmeden, konuyu ilgilendiren bundan önce blogumda yazdığım, Freelancerlik ve Para kazanmak isteyen programcilara yazılarına burada referans vermeyi uygun görüyorum.

Bu firmaların neler yapacağına geliyorum. Hindistan’da bulunan ve benim önerdiğim firma profiline çok yakın olan firmaları örnek vermeden evvel, Freelancerlik yazısında bahsettiğim konuyu kısaca özetlemek ve onun üstünde anlatmaya devam etmek istiyorum. Freelancerlık, taşıdığı kavram itibariyle; maaş, vergi, sosyal güvenlik v.b. detaylara girmeden, bir kişinin proje bazlı bulunması ve verilen işi yerine getirdiği zaman önceden anlaşılan paranın yapan kişinin hesabına aktarılması olarak ifade ediliyor. Yani sizin musluk tamirinden anlayan bir ustayı evinize çağırıp tamir ettirmenizden ve ona bunun parasını ödemenizden farksız.

Hindistan’da, sadece bu sahaya hizmet için kurulmuş firmalar var. Bu firmalarda, firmanın proje alabilme durumuna göre 6-8 arasında programcı çalışıyor. Bu firmayı temsil eden, satıştan sorumlu(freelancer işlerini almak) 1-2 kişi istihdam ediliyor. Toplamda 10 kişi diyebileceğiniz bir takım kuruluyor. Bu firmalar, Freelancerlik yazısında bahsettiğim online sitelerde hesap açıyorlar ve günde postalanan bütün işlerin neredeyse hepsine teklif veriyorlar. Ellerinde farklı alanlardan, farklı deneyimlere sahip programcılar bulunduğu için, aldıkları projeler çok farklı alanları kapsıyabiliyor. “Online iş” lere güvenip bir firma kurulur mu diye düşünüyor olabilirsiniz. Bu sitelerde bazı günler günlük dolaşan tutarları onbin dolarla ifade ediliyor. Tabi bu sitelerinde bu işten bir karı var fakat burada en çok payı alan firmalar. Sitelerin işleyeşinde, sicil mantığı yatıyor. İşi yaptıran kişi, işi yapan kişi hakkında değerlendirme de bulunuyor. Bu kişinin yeni işler alması, bundan önce aldığı işlerden aldığı değerlendirmelerle birebir alakalı oluyor. Hintliler örneğini vermişken, sanırım bu sitelerden aslan payını kimin aldığını anlamak çok zor olmasa gerek. Hintliler!

İşte hendek işte deve, ülkemize IT’yi kullanarak ekonomik katkıda bulunulabilecek yollardan sadece bir tanesi budur sanırım. IT bizim için bir madendir, genç ve eğitimli bir nüfusla bu madenden çok zenginlikler çıkartabilir, ekonomik yönden kendi avantajımıza kullanmayı başarabiliriz.

Türkiye – Almanya Arasında Hızlı Bağlantı

Milleni.com’un kiralık hat (leased line) hizmetiyle artık şirketler Türkiye ile Almanya arasında çok hızlı bir şekilde iletişim kurabiliyorlar. Bu hizmet sayesinde iki ülke arasındaki veri ve ses iletişimi çok daha kaliteli ve ekonomik bir hale geliyor

Telekom sektörünü isimlerinden Milleni.com’un yeni hizmetiyle Almanya artık Türkiye’ye çok daha yakın. Milleni.com’un kiralık hat (leased line) bağlantı hizmeti sayesinde iki ülke arasındaki ses ve veri iletişimi hem çok daha ucuz ve kolay, hem de son derece güvenli.

Türkiye ve Almanya’daki lokasyonlar arasında oluşturulan kiralık hat bağlantısı ile şirketler kendilerine ait (dedicated) hızlı ve güvenli bir hatta kavuşuyorlar.

Avrupa’nın önde gelen telekom (tele komünikasyon) şirketleri arasında yer alan Milleni.com, Almanya ve Türkiye’deki merkezleri arasında hızlı ve güvenli bir altyapıya sahip bulunuyor. Bu sayede Milleni.com müşterileri iki ülke arasında en ekonomik ve en sağlıklı şekilde veri ve ses gönderip alabiliyorlar. Milleni.com’un kiralık hat hizmetinden yararlananlar ağ üzerindeki uygulamalarını çok daha verimli kullanabiliyor.

http://www.milleni.com.tr

Google Sitemaps

Google Sitemaps‘te blogumla ilgili neler oluyor diye bir bakıyım dedim ama gördüğüm manzayara üzülüyüm mü seviniyim mi bilemedim. Arama sonuçlarından en çok tıklananlara yukarıdan aşağıya doğru baktığımda, tıklanan sonuçların 4 tanesi hariç, geriye kalanların hiçbirinin yazdıklarımla alakası yok. 7 tanesi “Orgeneral Büyükanıt vs Ferhat Sarıkaya” yazısında bulunan word dosyalarında geçen kelimeler. Kalanlarda torrenttürk ve bitcometi duyurmak için yayınladığım yazılarla (Bitcomet ve TorrentTurk) ilgili.

  1. ferhat sarıkaya
  2. cemal temizöz
  3. ferhat sarikaya
  4. recep ivedik
  5. avrupa yakası bölümleri
  6. avrupa yakası
  7. yonja
  8. ferhat sarıkaya kimdir
  9. torrentturk
  10. yazıyı kim bulmuş
  11. irem hayalet sevgilim hikayesi
  12. htaccess
  13. aircrack
  14. “ferhat sarıkaya”
  15. rıdvan diler
  16. avrupa yakasi bolumler
  17. bitcomet
  18. wpa
  19. avrupa yakası bölümler

Kendin Pişir, Herkes Seyretsin

current.tv

Amerika’da kablodan ve uydudan yayın yapan current tv adında bir kanal var. Yayın mantığı ilginç geldiği için bahsetmek istedim. current tv’de içerik, diğer kanallarda olduğu gibi firmanın profesyonel kadrosu tarafından hazırlanıp yayına sunulmuyor. Sitenin about sayfasına da bakarsanız, günlük yayın zamanlarını 2dk’lık küçük parçalara ayırıyorlar. Ayrılan bu süreler için ziyaretçilerden vidyo alıyorlar. Siteden hem vidyo upload’u hem de kendi vidyonuzu hazırlamanız mümkün. Ellerine ulaşan bu vidyolar bir havuzda toplanıyor ve ziyaretçilerin oyuna sunuluyor. En çok oyu alan vidyolar oy miktarı sırasına göre yayın şansı buluyor.

Bu projeyi destekleyenler arasında Google’da var sanırım. Google’ın en çok aranılan anahtar kelimeleri duyurduğu Zeitgeist veritabanının içeriği vidyo halinde bu sayfada sunuluyor. Vidyonun hazırlığı esnasında Google lojistik destek sağlıyor. Google ile ilgili haberler current.tv/google adresinde yayınlanıyor.

Projenin devamlılığı kalitenin sağlanmasından, izleyici desteğinden ve tabi en çok ta firmanın ayakta kalmasından geçiyor. Ama bence güzel bir fikir. ABD’de TV kanallarında kalite çok düşmüş durumda, bütün kanalların yayın mantığı, içeriği kalıplaşmış, canlılığını yitirmiş. Bu yönüyle bu proje ziyaretçilerden gelebilecek orijinal fikirler ile, ziyaretçelerin istediği vidyoların yayınlanması ile hem de içeriğinin seyirciler tarafından belirlenmesi yönüyle gelecek vadeden bir proje olur diye düşünüyorum.

9/11 Video – Loose Change Second Edition

2nd Edition Korey Rowe / Dylan Avery / Jason Bermas

“This is the best damn 9-11 documentary out there.” -Dave vonKleist, Producer of “911:In Plane Site” Loose Change is an … all » extremely hard hitting, heavily referenced documentary. It has the best footage that I have seen to date, of all the bombs and explosions going off at the World Trade Center. He covers each individual aspect of 9/11 in keen detail, and after watching ‘Loose Change’ it is almost impossible to walk away and not believe that 9/11 was engineered, not by Osama, but by our own Government.

Heres a quote from Tom Flocco regarding Dylan Avery’s brand new 911 documentary;

“…The best packaged DVD footage for sharing actual TV coverage & interviews shown only once during WTC / Pentagon attacks–evidence strangely removed from repeat broadcasts …striking visual and narrative analysis–shown frame by frame–pointing to government-linked mass murder and a new Pearl Harbor …every school class should see !

“Loose Change 2nd Edition” is the follow-up to the most provocative 9-11 documentary on the market today.

This film shows direct connection between the attacks of September 11, 2001 and the United States government.

Evidence is derived from news footage, scientific fact, and most important, Americans who suffered through that tragic day.

Sitenizi Ziyaret Edenlerin Dünya Haritası Üzerinde Yerlerini Görüntülemek

Üye olduğum RSS Feed’lerini uzun süredir kontrol etmiyordum. Binlerce yeni blog ve yazı eklenmiş, hoşuma giden blogları turlamaya durulmuşken Laitsas bloguna ulaştım. Yazılarını incelerken sitenin alt kısmında bulunan harita gözüme takıldı. Üstüne kırmızı noktalarla birşeyler işaretlenmiş dünya haritası biraz enteresan gözüküyor doğal olarak. Resme tıklayınca Clusteraps’in sitesine ulaştım. Hoş, çekici, uygulaması basit, detaylı bilgi gerektirmeyen bir proje. Sitenize giren kişilerin bulundukları yerleri dünya haritası üzerinde gösteriyorlar ben de siteme ekledim. Sitelerine kayıt olup verdikleri linki sitenize eklemeniz yeterli, bir gün sonra dünya haritası üzerinde sitenize girenlerin yerleri çıkmaya başlıyor. Yoğun olarak giriş olan yerler büyük kırmızı nokta ile farklılaştırılıyor. Sitemde sağ blokta bulabileceğiniz haritayı aşağıya ekliyorum.

Locations of visitors to this page

Bitcomet ve TorrentTurk

Hem okulda hem de evde P2P trafiği maalesef bloklanmış durumda. İlk geldiğim sıralarda Emule ve Strong DC++ tan bir müddet download yapabildim fakat sanırım bu trafiği internet hizmetini veren yetkililer tespit ettiler ve blokladır. Türkiye’de bu tür engellemelerle karşılaşmadığımız için biraz kulağa garip geliyor ama burada illegal trafiklere karşı geçit vermiyorlar. İllegal trafik olarak gördükleri geçişleri tespit ettikten sonra engelliyorlar. Denemelerim hep başarız olduğu için P2P yazılımlarını denemeyi bırakmıştım. Geçenlerde yeni çıkan P2P teknolojileri yazılımları var mı diye download.com’dan bakmaya başladım. Birçok yazılım eklenmiş ama çalışacağını tahmin etmediğim için es geçtim, en son BitComet ile karşılaştım. Kurdum ettim derken baktım torrent client, bundan evvel denediğim zaman torrent’te blokluydu. Onun için başaralı olacağını beklemiyordum ama yine de bi deniyim diyerek yükledim ve çalıştırdım. Bitane de torrent dosyası buldum download başlat dedim, mucize gerçekleşti ve 100-200 Kb arası bir hızla download bitti. Tabi çok mutlu bir şekilde hemen downloadlara başladım. Bu esnada kurtlar vadisinin dvd’lerini torrentini bulabilir miyim diye bakarken, türkçe birçok filmin paylaşıldığı TorrentTurk sitesini buldum. 2 haftada 4 dvd lik türkçe film downloadım olmuş 🙂 Biraz evvel üçüncü dvd’yi yazdım, 4.ünün içeriğini oluşturacak filmleri çekerken bir ekran görüntüsü aldım paylaşıyım istedim. TorrentTurk sitesi alanında Türkiye’de bir ilk olduğu için emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ayrıca TorrentTurk forumlarında devamlı tekrarlanan bir söz var, “lütfen seed’de kalın” diye, yani download yapıp programı kapatmayın paylaşıma devam edin diye, siz de kullanmaya başlarsanız lütfen buna riayet edin, downloadlar bittikten sonra biraz upload’a açık bırakırsanız sizin gibi download etmek isteyenlere de hak tanımış olursunuz 😉
bitcomet turktorrent download hizi

Hürriyet Milliyet ve WebTrends

Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin ziyaretçi tarafında tuttukları çerezler (cookie) dikkatimi çekti. İki gazete de Webtrends yazılımını kullanıyor, Webtrends yazılımı web siteleri için ileri raporlar sunabilen çok yetenekli bir yazılım. Hatta Milliyet Webtrends’ten nasıl faydalandığına bir haber vesilesiyle değiniyor. Bu programın raporlarını okuyanlar için iyi, ziyaret eden ziyaretçileri için rahatsız edici olan bir özelliği var. Ziyaretçileri profili tutması. Bu amaçla kullanıcı tarafında çerezleri (cookie) de kullanıyor. Hürriyet ve Milliyet gazetelerinden bilgisayarımda kalan çerezler de bundan evvel bağlandığım IP’leri baya zaman geçmiş olmasına rağmen tutuyor olması da dikkatimi çekti. Ayrıca Milliyetin sayfasını açarken akan trafiği takip ettiğimde yollanan herbir objeden sonra Set Cookie Name ile benim tarafımdaki çerez devamlı güncelleniyor. İlginç olan bir nokta da, çerezleri silmeden evvel, önceki aldığım IP’lerden birisi ve sitede gösterilen reklamlarla ilgili bilgiler vardı, çerezleri sildikten sonra Doğan Grubu IP bloğundan bir makinanın IP’si ve yukarda bahsettiğim gibi sürekli değişen sayılar gelmeye başladı. Bu kadar uğraştıklarına göre baya bi işleri var galiba 🙂

Hürriyet Çerez:
hur_rememberme_cookie – HurCookieType=2&Username=xxxxxxx (xxx li kısımlar kullanıcı adı)
WEBTRENDS_ID – xxx.xxx.xxx.xxx-1735322144.29767486 (xxx li kısımda bir önce bağlandığım yerin ip adresi var)
anasayfa_sigorta_popup – ok

Milliyet Çerez:
WEBTRENDS_ID – xxx.xxx.xxx.xxx-1515188160.29752540(çerezleri sildiğim için şu anki ip adresim tutuluyor)

Milliyet’in Set-Cookie Name uğraşlarından bir kesit:
WEBTRENDS_ID 83.66.2.3-3714282448.29769387
WEBTRENDS_ID 83.66.2.3-3715842448.29769387
WEBTRENDS_ID 83.66.2.3-3716312448.29769387
WEBTRENDS_ID 83.66.2.3-3718492448.29769387

css.php