İçeriğe atla

Kendi Haberini Haber Yapan Gazeteler

Kedi bir yerini görmüş diye başlayan özlü bir sözümüz var. Hürriyet, Milliyet gazeteleri bana hep bu sözü hatırlatıyorlar. Birgün yazdıklarını diğer gün ‘aha biz bunu yazmıştık’ diye haber yapan gazete insanları onlar. Yazdıkları gazeteyi nasıl yazdıklarıyla ilgili gazete çıkartırlarsa emin olun şaşırmam. Çok bilgili ve ilgili Ertuğrul Özkök efendi bugün köşesinde hürriyet gazetesinin manşetlerini neden değiştirmediklerini Manipüle eden bile yok başlığıyla yazıyor, sanki çok matah bişey yapmışlar gibi. CHP-DSP birleşmiyor, biz söylemiştik diye manşet atıyorlar. DYP-ANAP kanka çıkıyorlar biz söylemiştik diyorlar. Hürriyet gazetesinin sol cenahın birleşememe teorilerini aralarındaki anlaşmazlıkla doğrulamalarını duyurdukları manşete bakın:

Hürriyet manşet
Kendi kendilerinin haberini yapan bu en delikanlı ve en harbi gazeteler nedense bir günden bir güne kendi patronlarının haberlerini yapmıyorlar. Bakın Aydın Doğan amcama çok sevdiği gazeteciler birşeyler sormaya çalışıyorlar:Ne hikmetse muhabirlerini özel askeri gibi karşıtlarının üstüne salan patron, kendisine gelince ‘Bana tirajları sorun’ gibi komik bir cevap veriyor. Efendi baba tirajları sana niye soruyum, yayın yönetmenin var basım işleri müdürün var, dağıtım şirketleri var, onlara sorar öğrenirim. Seninle oturup Türkiye siyasetini, politikasını ve yönetimini konuşacağız. Türkiye’de sebep olduğunuz karışıklıkları, oynadığınız oyunların üstünü altını konuşacağız. Aldığınız ihalelerin üstünü kapatmak için, attığınız manşetlerle hükümetleri nasıl gırtlakladığınızı konuşacağız. Kurtlar Vadisi Pusu bir geldi, pir geldi. Medya patronlarından, Türkiyenin karanlık yüzünü oluşturan ve hepimizin çok iyi bildiği(!) bazı ünlü ailelerin karanlık yüzünü o kadar güzel anlatıyorlar ki, bu ailelerin gerçekte kimler olduğunu ve neler yaptıklarını az çok bilenlerimiz diziyi izledikçe sadece boşlukları dolduruyor… Geçen haftaki bölümünde çok güzel bir sahne vardı. Gazete muhabiri (muhbiri) Polat’ın hapishane aracından inerken fotoğrafını çekiyor ve gazetesine teslim ediyor. Resimler gazete patronunun eline ulaşıyor ve orada patron çok güzel bir söz söylüyor: ‘Resim yırtılmaz, eskimez koy arşive zamanı gelince kullanırız.’

Medya patronu olup ülkeyi dolaylı yollardan yönetmek varken, niye milletvekili, bakan, başbakan olup topun ucuna koysunlar kendilerini, değil mi? Eleştiri insanlar arasında en güçlü silahlardan birisi. Karşınızdakini eksikliğiyle vurduğunuz kadar güç kazanırsınız. Eleştirerek dediklerinizi eski devirlerde köleleri kırbaçlaya kırbaçlaya iş yaptırdıkları gibi bu devirde hükümetlere iş yaptırabilirsiniz.

Medya patronlarıyla (Kurtlar Vadisi terminolojisiyle ‘medya baronlarıyla’) ilgili yazacak çok şey var. Yazmak bişeyi değiştirmiyor çünkü milletimiz, bu gazeteleri ağzı açık okuyup her yazılana inanarak o gazetelere verdikleri gücü farketmiyor. Her yeni haber, daha da güç kazandırıyor. Bir bakıyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanı geldiği zaman Milliyet diye bir gazete Türkiye şöyle şöyle yapmalıdır diye beyanat verebiliyor. Bir bakıyorsunuz, Genelkurmay başkanlığı açıklama yaptığı zaman Hürriyet diye bir gazete lafları sündüre sündüre demokrasinin kalbinin dibine soku veriyor.

Gazetelerin İnternette Yaptıkları Anketler Reel Kabul Edilemez

Bu gazeteler bir anket yapıyorlar, dillere destan. ‘Sonuçlarını birazdan açıklıyacağız’, ‘mutfakda pişiyor az sonra geliyor’ diyorlar ama sonuçlarının neye göre tespit edildiği belli değil. Hürriyetin, Milliyetin anketlerinin sonuçlarının nasıl değiştirilebileceğini buradan anlatabilirim ama lüzumu yok. İnternet üzerinden yapılan anketlerin reel kabul edilmeceyeceği gerçeğini kendileri bilmiyor olabilir ama yerine getirdikleri misyonla ABD’deki abi kuruluşlarıyla aynı işi yapan gazeteler, internetten anket yapmanın adabını öğrenmiyor. ABD’de internetten herhangi bir anket yapıldığı zaman öncelikli olarak şu açıklama yapılır:
This is not a scientific poll. (Bu bilimsel bir anket değildir.)

Ne demektir bu? Anketimiz internet ortamında yapıldığı için bilimsel verilere ve bilimselliğe uygun metodlara göre gerçekleştirilememektedir. Peki bunun meali nedir?
Bilimsel bir anket genelin yargılarını ifade edebilmesi için, her kesimden insanın katılımıyla gerçekleştirilmesi gerekir diğer bir deyişle homojen olmalıdır. Her yaş halkasından temsilciler olmalıdır, her meslekten kişiler olmalıdır ki halkın gerçeklerini yansıtabilmeli. Türkiye’de internet kullanıcıları toplumun hangi bölgesini temsil ediyor? Köydeki çiftçinin bu anketten haberi var mıdır? Oy kullanmış mıdır? Kullanmamıştır. Karadenizdeki balıkçının bu anketten haberi var mıdır? Oy kullanmış mıdır? Kullanmamıştır.

Hürriyet gazetesinin, Milliyet gazetesinin, Habertürkün yada X yayın grubunun internet üzerinden anket yapması doğru mudur? Bu doğru olsa bile bunu ‘Bu anket bilimsel değildir‘ ifadesini kullanmadan yayınlaması doğru mudur? Siyasetin göbeğinde yatıp kalkan YÖK profesörleri cevaplamalıdır. İstatistik profesörleri, Türkiye’yi yaptıkları manşetlerle ve haberlerle etkileyen bu yayın kuruluşlarını yaptıkları hatalarla ilgili uyarmalılar.

Yeri gelmişken Habertürkden birkaç anket manşeti ekleyelim yazıya renklilik olsun:

habertürk cumhurbaşkanlığı anketi
habertürk anket
Seçilen resim de eşine yer verilmesi garip bir rastlantı değil mi? Ha bi de milli piyango çekilişi yapıyorlar, ‘tıklayın kazanın büyük ikramiye 5 milyon’… Şaka gibi insanlar, şaka gibi olaylar ve devir 21. yüzyıl.Geriler ve gericiler gazete çıkartıyor, köşe yazarı diye ortaya atılmış (Emin, Fatih ve şu anda hatırıma getirmek istemeyip yazamadıklarım) aydınlar kendi gölgelerinde dans ediyor sahip oldukları mal varlıklarının kaynağını bile açıklıyamıyorlar ama hala dinleniyorlar… Biz de haydi Türkiye ileriye diye ufuk çizgisini gösteriyoruz. Hadi bakalım hep ileri marş marş…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php