İçeriğe atla

Hasret Girdabı

Bir ışık, bir iz…
Nefesin ensemde
Korku oldun artık içimde
Her an arkamdan gelen bir gölge
Kafamın akvaryumuna hapsolmuş bir düşünce
Kalbimin kilidine sinmiş bir hayal

Korkuyorum hatırlamaktan
Deliriyorum unutamamaktan
Gölgeler, karanlıklar, boşluklar
ve sen düşersin ortaya alev gibi
Bedeninin kokusu sarar şehri
Yüzündeki gülümsemenin gölgesi düşer
Kokunu bilirim, tanırım uzaklardan
Gülüşün zaten burdaydı biraz evvel
Omzumdaki başın hafifler önce
Sonra hafifçe kalkar, baska yöne bakmaya başlar
Baktığın noktaya doğru gülümser
Ve başka omuzlara dogru hafifçe gidersin

Olmuyor, olmuyor olmuyor!
Buruşturup atmalıyım bu kağıdı da
Şiirsellikler kurtarmıyor düşünceleri
Tıpanın tıkadığı küvet gibi
Gelip tıkanıyorum süzgeçlerinde hafızanın
Sarıyor kaset yeni baştan
Al geriye; yaz, yönet oyna
Neydi, nasıl oldu, neden oldu
Neden olmadı, nasıl olmadı, olamaz…
Ve zaman…
Bol olduğunda sıkan, olmadığında çıldırtan
Hapisde asır, eğlencede saniye
Hafızanın kırbaçlarında bitmeyen bir işkence

Hasret Girdabı” üzerine bir yorum

  1. Nezih der ki:

    Dostum, çok güzel bir şiir yazmışsın. Okuyunca duygularına direk olarak hakim olabiliyor insan. Hepsi olmasada hissettiklerinin bir çoğunu yaşayabiliyor kişi şiirinin mısralarında. Zaten hepimizin aklını zorlayan birşeyler vardır ve en çok sevdiğim satırda anlatılıyor bu…


    Hafızanın kırbaçlarında bitmeyen bir işkence.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php