İçeriğe atla

Girişimci aranıyor…

Mehmet arkadaşımın yazmış olduğu yazıya cevaben…

Mehmet arkadaşım üretimin olmadığından yakınmış yazısında, bu konuda tabi ki çok haklı. Ülkemizde yeteri kadar üretim yapılmamaktadır. Bunu da zaten dış ticaret açığından anlayabiliyoruz. Nedir bu dış ticaret açığı? Dış ticaret açığı, bir ülkenin yapmış olduğu ithalat miktarının yani dış ülkelerden almış olduğu malların, yapmış olduğu ihracat miktarından yani dış ülkelere satmış olduğu malların miktarından fazla olmasıdır. Bunun tersi duruma ise dış ticaret fazlası denilmektedir.

Üretim, doğada ücretsiz olarak bulunan herhangi bir şeyin herhangi bir şekilde işlenip iktisadi bir mal haline getirilmesine denir. Üretimin meydana gelmesi için bir takım etkenlerin birleşmesi gerekiyor. Bunlar; doğal kaynaklar, sermaye, işgücü, makine ve teçhizattır. Tabi ki de en önemli unsur girişimcidir.

Şimdi ülkemizde bu etkenlerden hangilerinin olup olmadığını kendimizce bir düşünelim.
Doğal Kaynak
Ülkemiz yer altı ve yer üstü zenginliği açısından oldukça zengindir. Hemen hemen her türlü üretimin yapılmasına olanak sağlayacak topraklarımız ve madenlerimiz mevcuttur.
Sermaye
Bankaların çarşaf çarşaf reklam yapıp, gelin kredinizi bizden alınâ€? sözlerine bakarak sanırım sermaye oluşturmanın hiç de zor olmadığını söyleyebiliriz.
İşgücü
Ülkemizde milyonlarca işsiz bulurken işgücünün bu etkenler arasında en kolay bulunanı diyebiliriz.
Makine ve teçhizat
Her türlü üretimi gerçekleştirmek için yeterli seviyede sanayi gelişmişliğimiz ve teknolojimiz ülke sınırlarımız içersinde mevcut.Eğer daha yüksek bir teknoloji istersek de ithal ederek bu isteğimizi gerçekleştirebiliriz.

Ve gelelim girişimcimize…
İşte ülkemizin en büyük sıkıntısı burada patlak veriyor. Yukarıdaki maddeleri nasıl bulacağımızı özet olarak anlattık. Ama girişimciyi nereden bulabiliriz gibi bir soruya vereceğimiz cevap yok. Çünkü girişimci; sizsiniz ya da biziz. Diğer tüm etkenleri bir araya getirip bir üretim mekanizması oluşturan, kar etme amacıyla yola çıkan, bu yolda zarar etme riskini göze alan kişilere girişimci denir. Ülkemizdeki en kıt üretim etkeni girişimcidir.

Bir şarkı vardı eskilerde bilir misiniz? İktisat derslerimizde bu sözü kullanırız arada sırada. Sözler şöyleydi;
-Bakkal amca, bakkal amca
-Ne var?
-Unun var mı?
-Var var
-Şekerin var mı?
-Var var
-Ne duruyorsun?
-Ne yapayım?
-Helva yapsana, helva yapsana…
Şarkı sözleri bunlardı. İşte bu noktada şu sıkıntımız var. Helva yapmak yani üretimi gerçekleştirmek için her şeyimiz var ama helva yapan yok. Helva yapacak birini bulamadıktan sonra un ve şeker o halleriyle kalır. Ama bir girişimci bu etkenleri bir araya getirip mal ortaya koyarsa üretim yapmış olur.

Girişimci az önce belirttiğimiz gibi, kar etme amacıyla yola çıkıp, bu yolda zarar etme riskini göze almış kişilere denir. Kar etme olasılığımız, zarar etme riskimizden yüksek ise o piyasada girişimci sayısı artar. Bankaların vadeli mevduat faiz oranlarının, yatırımların kar oranından düşük olması da girişimci sayısında artışa neden olur. Ülkemizin Merkez Bankası yıllık %18’lik bir faiz oranı vermektedir. Bu diğer ülkelere oranla çok çok yüksek bir faiz oranı sayılmaktadır. Merkez Bankasının faiz oranını bu kadar yüksek tutmasının nedenine kısaca değinmek gerekirse; döviz kurlarını düşük tutup, Türk lirasının değerini yükseltmek olarak cevaplayabiliriz. Girişimciler paralarını üretime yatırmak yerine, faize yatırarak riske girmeden para kazanmayı seçmektedirler. Riske girerek üretime geçmek için yatırım yapıp belki çok daha fazla bir getiri sağlayabilirler ama bu yatırımda ciddi bir zarar olması söz konusudur.

Ülkemizde güvensizlik büyük bir rol oynamaktadır. Bu güvensizlik özellikle Türk yatırımcılarda mevcuttur. Ülkemizde neden yabancı yatırımcı çoktur? Çünkü yabancı yatırımcılar ülkemizde Türk yatırımcıların göremediği bazı noktaları daha iyi görmektedirler ve riske girmekten kaçınmamaktadırlar. Türk yatırımcı bir yatırım yapmak istediği zaman piyasalara bakar, piyasalar dalgalı bir seyir izliyorsa İstikrarı beklemek en iyisiâ€? der. Fakat piyasalar istikrar kazandığı zaman ise Biraz daha beklemekte fayda var. Ne olacağı belli olmaz bu istikrarınâ€? derler. Yani her iki türlü de bir ürkeklik söz konusudur. Hâlbuki girişimci olmak için en öncelikli kural riski göze almaktır. Ülkemizde bu riski göze alıp yatırıma geçen girişimci sayısı çok azdır. Kaldı ki bu kadar işsiz varken işgücü yoğun bir politika izleyerek maliyetleri düşük tutmak mümkündür. Özellikle devletimiz de girişimcileri teşvik için özel tekliflerde bulunmaktadır. Örneğin girişimci olduğunuzu kanıtlayıp projenizi öne sürdüğünüz zaman devlet size uygun bir arsa tahsis ederek, o arsadan da uzun yıllar karşılık almamaktadır.Vergilerden de belli oranlarda muaf tutmaktadır. İşte bu noktada korkan Türk yatırımcıların yerini riski göze alan yabancı yatırımcılar almaktadır.

Devlete düşen görev, girişimcileri teşvik etmeye devam etmek. Girişimcilere düşen görev ise, riski göze alıp üretim faaliyetine geçmek. Devletimiz artık o kadar kolaylık sağlamaktadır ki girişimcilere. Yeter ki kafanızda bir iş projesi olsun ve uygun kurumlara Ben girişimciyim ve şu şu projemi hayata geçirmek istiyorumâ€? diyin. Geri kalan her adımda devlet sizin elinizden tutacaktır.

Girişimci aranıyor…” üzerine bir yorum

  1. erhan zeki sazan der ki:

    lütfen http://www.lekas.com.tr sayfamızı görünüz.bu iş kolunda TÜRKİYE de TEK ÜRETİCİYİZ ve bu ürünlerin %90 biz yapıyoruz..GLOBAL bir firma olmak ve şu an TÜRKİYE DE YAPILAMAZ denen İŞLERİ yapmak için tüm hazırlıkları(mekanik ve elektronik) tam olan işimize eksiklerimizi giderici PARTNER firma veya şahıs arayışındayız.aynı duyguları paylaştığım için bu e-mail size gönderildi.teşekkürler İZMİR-ERHAN 05353257839 -info@lekas.com.tr 02322531211

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php