İçeriğe atla

Aşiret medyası mı, yoksa…

Ekrem Dumanlı bey bu haftaki köşe yazısında tam olarak düşüncelerime tercüman olmuş, onun kaleminden paylaşmak istedim.

EKREM DUMANLI 20.03.2006 PAZARTESİ

Üzülerek söylemek zorundayım; basının tuttuğu mevzi, her geçen gün demokrasinin daha da uzağına düşüyor. Bir hadise zuhur eder etmez oraya damlamak, habere konu edilen kişilerin aile fertlerini didik didik etmek, bu didiştirme esnasında başörtüsü zabıtalığı yapmak, aile fertlerinden herhangi bir kişinin parti bağlantısını, okul kayıtlarını araştırmak, imam hatipli olup olmadığını çok önemli bir suç verisi gibi göstermek, insanların kahvehaneye mi, camiye mi gittiğini tespit etmek, okey oynuyorsa makbul, camiye gidiyorsa tehlikeli telakki etmek, içki içip içmediğini kontrolden geçirmek… Son dönemlerde “araştırmacı gazetecilik”in en mahir üstatları bu göreve kendini adamış görünüyor.

N’oluyor Allah aşkına! Bir ülkede “tek tip insan”, “tek tip toplum” projesi varsa faşizm var demektir. İnsanların inançları ayrı bir konudur (üstelik kimsenin karışamayacağı mahrem bir konudur) görevleri ve o göreve bağlılıkları apayrı bir konudur.

Türk medyası hakkında olumsuz bir şey yazmak istemiyorum, yazmak zorunda kaldığımda üzülüyorum. Ancak, dilim varmasa da gerçeği söylemek zorundayım. Çünkü “Dost acı söyler” nev’inden yazmaya mecburum: Medyanın “adam kayırma” ve “adam harcama” tekniklerine bakınca, insanlar ortada “aşiret medyası” ya da “medya aşireti” olduğuna dair bir duyguya, bir algıya kapılıyor. Keşke bu algı karşısında avazım çıktığı kadar “Hayır, yok öyle bir şey! Türk medyasının adamına göre takındığı katı tutumları değil; evrensel yayın ilkeleri vardır!” diyebilseydim. Keşke görüntü medyatik bir aşiret havası uyarmasaydı. Keşke!

Yazının tamamı için tıklayınız.

Aşiret medyası mı, yoksa…” üzerine bir yorum

  1. diviz der ki:

    Eğer sölediğin baş örtüsü zabıtalığı diye tabir ettiğin veya buna benzer dizilmiş sıralı kelimelerden oluşturduğun cümleleri oluşturabildiysen ve bu konuda da bir bilgiye sahip olduysan emin ol o medya sayesindedir. Ve kimin ne olduğunu gösteren gazetecilikte aşiretliğe dayandıralamaz. Tamam ülkemizde medya, basın tam anlamıyla evrensel olmasada bir halka mal olmuş ya da mal olmayıpt oplumu ilgilendiren bir vaziyet hali alımışsa medya bunu sorgular ve ne için sorguladığını veya kaynağını hiç bir şekilde açıklamak zorun de değildir. Bence sahip olduğumuz imkan ve değerlere dikkat etmeli ve iyi kullanmalıyız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

css.php